INmagazine Sayı 16 | Page 22

günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce Holosen Dönem’in başlaması ile in- sanlık, özellikle yerleşmeye başladık- ları ılıman iklim kuşaklarında yeni bir çağa adım atmaya başlamıştı. 20 Bu değişim ünlü arkeolog Gordon Childe tarafında Neolitik ve sonrasın- da Kentsel Devrim olarak adlandırıl- maya başlanan ve insanlığın büyük bir gelişim gösterdiği çağlar ile ken- dini gösterecekti. Neolitik Devrim 12.500 yıl önceden itibaren dünya- nın çeşitli yerlerinde farklı zaman- larda başlasa da insanlığın tarihsel olarak doğrulanabilir ilk devrimiydi. İlginç olan, devrim, niteliksel olarak mevcut gıda çeşitliliğinde daraltma yaşatsa da niceliksel olarak büyük bir artış sağladı. Levant bölgesinde filizlenen Natuf kültürü insanlığın MÖ 10.000 yıllarından itibaren erken çiftçiliğe ve hayvancılığa başladığını gösteriyor. Elbette Neolitik Devrim besin üretme tekniklerinin kabul edilmesinden çok daha fazlası idi. Birkaç bin yıl içinde insanlık tarihine hakim olan küçük ve devamlı göç eden avcı toplayıcı grup- ları yerleşik köy ve kasabalarda yaşa- maya başladılar. Sonuç itibarı ile avcı toplayıcılığın belirsizliğinin yerini çiftçiliğin tahmin edilebilir konforlu Yaşanan neolitik ve kentsel devrimin en önemli özelliği insanoğlunun doğaya sıkı sıkıya bağlı asalak diye nite- lendirilen sadece tüketime dayalı yaşam biçiminden; yine doğaya çok bağlı ama üretici ekonomiye geçmesi oldu. Artık insanlar doğadan yiyecek toplamak veya avla- mak yerine yiyeceklerini ken- dileri üretmeye başladılar. hayatı almaya başlamıştı. Bu toplum- lar özellikle sulama, orman kesme gibi faaliyetlerle doğal çevrelerini de kökten değiştirmeye başladılar. İlk başlarda buğday, darı gibi tahıllar ile sınırlı bir tarım; köpek, koyun ve keçi ile sınırlı bir evcilleşme başlamış oldu. Tarımın başlaması, hayvanların evcilleştirilmesi, çanak çömlek ya- pımı, ekmek yapımı, tekerleğin icatı gibi çok önemli adımlar bu çağda atılmaya başladı. Fakat unutmamak gerekir ki bu tür unsurların hepsi her bölgede aynı şekilde ve düzenle orta- ya çıkmadı. Her bölge kendi ihtiyaç ve çevre özelliklerine göre farklı bir yol izledi. (örneğin Amerika’da tekerlek bir araç olarak uzun süre kullanılma- dı) Neolitik devrimi kavramını ilk kulla- nan Childe’a göre devrimi başlatan “tohumların bilinçli olarak uygun topraklara ekilmesi ve ekilen toprak- ların, yabancı otları söküp kopararak ya da diğer yollarla işlenmesiydi.” Bu gelişmenin anlamı insanların artık besin üreten bir toplum olmasıydı. Kullansın veya kullanmasın böyle toplumların artan nüfusu için yiye- cek stoklama potansiyeli doğmuş olacaktı Bazı bilim insanlarınca neolitik pa- ket olarak adlandırılan bu gelişmeler merkezi yönetimler, siyasi kurumlar, askeri güç, hierarşik bir toplumsal yapı, kurumsallaşmış dinler; yoğun nüfuslu şehirler, mesleklerde uzman- laşma, iş bölümü, ticaret anlayışı, sanat ve mülkiyet gibi kavramların temelini oluşturdu. Daha sonra bu gelişimi özellikle metallerin kulla- nımı ile birlikte yine Kent Devrimi olarak adlandırılan erken dönem kent devletlerinin (Uruk, Sümer Kent Devletleri) kurulması izledi. İnsanlar küçük sulama tarımı yerine yüzler- ce belki de binlerce insanın beraber çalıştığı sulama kanalları ve ilkel ba- rajlar yapmaya ve büyük sulama tarı- mına geçmeyi başardılar. Sonrasında sabanın da keşfi ile tarihte benzeri görülmemiş bir artı ürün elde edil- miş oldu. İnsanlık neolitik ve kent sonra ise saray, tapınak, depo vb ya- pımları gibi önemli zanaatların orta- ya çıkmış oldu. ARAŞTIRMA devrim ile başlayan sürecin sonunda artık durdurulması imkansız bir yola girmeyi başarmıştı. Gordon Childe ünlü eseri “Tarihte Neler Oldu”da bu durumu şöyle özet- ler; Gerekli artı-ürün üretme olanağı, neolitik ekonominin özünde saklıydı. Böyle olmakla birlikte, bunun ger- çekleşmesi, toplumsal ve ekonomik ilişkilerde değişiklikleri ve tüm neo- litik toplumların sahip oldukları uy- gulamalı bilimlere yeni bilgilerin ka- tılmasını gerektirmiştir. İÖ 3000’den önceki bin yıl kadarlık dönem, faydalı icat ve keşiflerin yapılmış olması ba- kımından, belki de İS 16. yüzyıla ka- dar insanlık tarihindeki herhangi bir devirden daha verimliydi Peki bu artı ürün neydi? Günümüzde bizi neden ilgilendiriyor? Gelin bu konular hakkında da biraz fikir eg- zersizi yapalım. Artı ürün toplumda üreticinin kendi ihtiyacının üzerinde üretilen ürün olarak açıklanabilir. Artı ürün; üreticiye ve dolayısı ile içinde yaşadığı topluma daha fazla- dan gelir ve getiri sağlar. Yaşanan neolitik ve kentsel devri- min en önemli özelliği insanoğlunun doğaya sıkı sıkıya bağlı asalak diye nitelendirilen sadece tüketime da- yalı yaşam biçiminden; yine doğaya çok bağlı ama üretici olan ekonomiye geçmesi oldu. Artık insanlar doğadan yiyecek toplamak veya avlamak yeri- ne yiyeceklerini kendileri üretmeye başladılar. Üstelik tarım tekniklerinin zaman ile gelişmesi ile birlikte daha fazla artı ürün yaratmaya başladılar. Avcı toplayıcı toplumlar yiyeceklerini anlık ihtiyaçlarına göre karşılamakta ve beslenmek için çok sınırlı sayıda artı ürün bulabilmekteydiler. Sonuçta akşam yiyecekleri yemekler o günün av veya toplama performansına bağ- lıydı. Bunun yanı sıra topluluğun tüm bireyleri, aralarında hiçbir cinsel, yaş veya hiyerarşik fark olmaksızın yiye- cek elde etme çalışmalarına katılmak zorundaydılar. Genel olarak kadınlar toplayıcı olarak görev alırken er- kekler avcı olarak yiyecek bulmaya çalışıyorlardı. Avcı toplayıcı toplu- luklarında gerek toplumun liderle- ri gerekse büyücüleri bile yiyecek bulma faaliyetinde görev alıyorlardı. Yoksa yeteri kadar beslenme konu- sunda topluluk zorluk çekeceklerdi. Artı ürünün olmaması; bireylerin artı zamanlarının daralmasına ve bu yüz- den de artı değer üretmelerine engel oluyordu. İkinci çıktısı ise toplumu çalıştıran ve örgütleyen sınıfların (toplumsal farklılaşma) doğması oldu. Ürün ar- tısı artık hukuk, din ve idare alanla- rında uğraşan başta din adamlarının beslenmesi için kullanılabiliyordu. Nihayet üçüncü çıktı olarak toplumu saldırılara karşı savunan bir askeri sınıfın doğmasına ve yöneticilerle yö- netilenlerin kesin olarak ayrılmasını sağlayan bir siyasal farklılaşmaya sebep oldu. Çünkü ihtiyaçlar doğrul- tusunda toplumdaki bazı bireylerin bu tür farklı çalışmalar ile uğraşma- sına ve uzmanlaşması için gerekli artı zaman ve dolayısı ile artı değer yaratılmış olmuştu. Ayrıca düşünsel Alaeddin Şenel “İlkel Toplu- luktan Uygar Topluma” adlı eserinde bu durumu şöyle özetler: “Bir kişinin, tüketebi- leceğinden fazla gıda maddesi üretebilmesi (toplumsal artı ürün), bu tarım devrimi üzerin- de oluşan gelişme süreçlerinin devamında, nüfus artışına ola- nak sağladı, iş bölümünü çe- şitlendirdi, sanatın, mimarinin ve genel olarak kültürün geliş- mesine olanak sağladı. Ayrıca toplumsal artı ürünün ortaya çıkması, özel mülkiyetin orta- ya çıkmasına olanak sağladığı gibi yönetim biçimlerinin ge- lişmesini de zorunlu kılmıştır”. Bu tür gelişmelerin tohumları Ürün artısının ekonomik olarak ilk çıktısı toplumsal iş bölümü oldu. Bu iş bölümü ile ekonomik bir farklılaş- ma meydan geldi. Böylelikle çömlek- çilik, dokumacılık, silah üretimi daha neolitik devrim sonrası atılsa da gelişmeler aslında Kentsel devrim ile gerçek anlamda hız kazandı. 21