MAKALE
gidecekken kayıt dışına gidiyor.“
“İşlerin -aksamadan- yürümesi”
adına döndürülen rüşvet çarkı çok
doğaldır ki veren tarafın muhasebe
kayıtlarında “hediye ve bahşiş” sa-
tırlarında işlem görüyor. Bu işlemler
için çok doğaldır ki “alt yüklenicile-
re” ihtiyaç var.
Profesyonel yaşamda hepimiz iş
yapıyoruz. Bu işler karşılığında
fatura kesiyoruz. Banka hesabımıza
paralar geliyor. Hayat devam ediyor.
Son derece masum ve hukuka uygun
-gibi- yürüyen bu işlerin yarın öbür
gün yıllardır özenle koruduğumuz
itibarımızı alt üst etmeyeceği ne
malum?
Görsel www.shutterstock.com sitesinden alınmıştır.
14
Rüşvet ve hediye “ahlâkın temel normlarının” tanımlandığı
tüm dinlerde kimi zaman satır aralarında, kimi zaman da
ayrı sayfalarda kapsamlı şekilde yer almış kavramlar şek-
linde tanımlanmakta. Örneğin “sorularlaislamiyet” isimli
blogda şöyle bir içerik var: gereği yapmaması gereken uygunsuz bir şeyi yapması veya
yapması gereken bir şeyi yapmaması için gönüllü olarak
kendisine değerli bir şeyin verilmesi`` olarak tanımlar.
Peki bahşiş… Hediye… Arkasındaki niyetler ne kadar farklı
olabilir acaba?
“Rüşvet denen musibetin tarifini lûgat kitaplarımız şöyle
yapar: ‘Bir memura haklı veya haksız bir iş gördürmek için
verilen ücret veya hediyedir’. 2 Marangozun fiyat teklifi
Bir ülkenin meclis genel kurul salonunun giriş kapısının
tamiri gerekiyormuş.
Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet
ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş.
Birinci marangoz:
“500 TL’ye olur bu iş” demiş. “200 malzeme, 200 işçilik,
100 kâr.”
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
-Siz aynı işi kaça yaparsınız?
-2,500 lira.
-Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
-1000 bana, 1000 size… 500 de bu arkadaşa veririz kapıyı
yapar.
Bu kısa ifade de görüldüğü gibi, esas olarak rüşvet, vazifeli
memura verilen bir hediyedir.
Bu arada, rüşvetle hediyeyi birbirinden ayırmak lâzımdır.
Rüşvet sayılan hediye, henüz iş görülmeden vatandaş
tarafından vazifeli memura verilmektedir. (Zarraf) Bunun
yardımıyla haklı veya haksız işini görmekte, onu bir vasıta
ve aracı olarak kullanmaktadır. Hediye ise, maddî ve ma-
nevî hiçbir karşılık beklenmeden, arzu edilmeden verilen
bir şeydir. Hediyeyi veren kimse, bunun karşılığında ne bir
iş gördürme niyetini taşımakta, ne de verdiği kimseye bir
minnet etmektedir. Tamamen içinden gelerek, gönlünden
doğarak çıkarmaktadır.”
Rüşvetin uluslararası hukuk içinde ayakları yere basar
tanımları olmasına karşın bahşiş ve hediye tanımlarında
kafalarımız karışık. Örneğin; OECD rehberinde rüşvet,
``Kamu görevlisinin performansını etkilemek için, görev
Rüşvet verenler durumdan şikayetçi değil!
Dünya gazetesinin araştırmasında asıl sorun rüşvet veren-
lerin durumdan şikayetçi olmamasında sanki! 3
“Global Yatırımcı İklimi–2005` adlı rapora göre bu firma-
larla diğer yatırımcı firmaların yıllık cirolarının % 0,6`sını
rüşvete ayırdıkları söyleniyor. Bu kadar para, yatırıma
Yine Dünya gazetesi araştırmasında
bazı örnekler dikkat çekici:
“Kampanya harcamalarının ödenme-
si. Dolaylı politik katkı ve yardımın
örneği olarak, politik kampanya
düzenleyen komitenin ya da adayın
sağlamış olduğu bazı kampanyalara
ödenmemiş faturalar sağlanır.
Kamu görevlilerine yapılan dolaylı
ödemeler: Bu yöntemlerden bir
tanesi avukatlık bürosu yoluyla
yapılan ödemeler. Avukat, aracı rol
oynuyor, ödemeler avukatın emanet
hesabına yatırılıyor ve bu hesaptan
kamu görevlisine aktarılıyor. Bu
yöntem, halkla ilişkiler, reklamcılık
ve muhasebe şirketleri arasında da
kullanılıyor.
Ticari faaliyetlerde bulunmak üzere
kurulmamış ve üst kademesinde bir
kamu görevlisinin bulunduğu vakfa
bağış yapılması.
Bir şirketin altyapı, yerleşim, kuruluş
ve gelişimi için yapı lan harcamalara
ait ödemelerin, mimarlık ofisleri
kullanılarak, vergi cennetlerindeki
banka hesaplarına yapılması.
Profesyonel hizmetler. Birçok şirke-
tin projelerle ilintili ve özel durum-
larda yüklendikleri masraflar, gerçek
bir işe ait normal fatura tutarının
üzerinde olabiliyor. Bu fazladan fatu-
ralandırılmış tutar, firma tarafından
önceden ayarlanmış politik ödeme-
ler ya da kamu görevlilerine yapılan
ödemeleri gizlemek için kullanılır.
Bunun diğer bir göstergesi ise, da-
nışmanlık şirketlerine yapılan, ancak
hangi hizmet için yapıldığı belli
olmayan yüksek tutarlı ödemeler...”
Neredeyse her iki
iş adamından biri
rüşvet veriyor!
“TESEV`in 1200 iş adamıyla
yüz yüze konuşarak yaptığı bir
araştırmada `Türkiye yolsuz-
luk mücadelesinin neresin-
de?` sorusuna cevap arandı.
`Çözülmesi gereken en önemli
sorunun ne olduğuna iş dün-
yası 1– Enflasyon 2– Rüşvet ve
Yolsuzluk 3– İşsizlik 4–Eğitim
sıralamasıyla cevap veriyor.
Algılanan rüşvet ve yolsuzlu-
ğun en yaygın olduğu alanlar
konusunda ise Gümrükler ilk
sırayı alırken onu Trafik Polisi,
Tapu Daireleri ve Belediyeler
takip ediyor. TESEV`in ilkini 4
Mart 2001`de yaptığı yolsuzluk
araştırması hane halkı düze-
yinde 3 bin denekle yapılmış,
araştırmanın sonunda halkın
yüzde 60`ının işini halletmek
üzere `rüşvet veririm` dediği
ortaya çıkmıştı.” 4
ye'de Suistimal: Riskler, Etkiler ve
Alınması Gereken Dersler" konulu
araştırması Türkiye'nin önde gelen
şirketlerinden 146 üst düzey yöneti-
ci ile gerçekleştirildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 88'i
Türkiye'de iş dünyasında rüşvet
ya da farklı tanımlamalarla bahşiş,
hediye verildiğini düşündüklerini,
yüzde 13' ü bağlı bulundukları ana
şirketten ya da yabancı ortakla-
rından rüşvet önleyici bir uyum
programı uygulaması için teklif al-
dıklarını, yüzde 64'ü de yolsuzluk ve
rüşvet karşıtı politikaları olduğunu
vurguluyor.
KPMG araştırmasının çarpıcı
sonuçları Hesap verebilirliğin değerler sıra-
lamasında en üstlere doğru tırman-
dığı dünyamızda şeffaflığın “hiçbir
şekilde gerçekten şeffaflık olarak”
hayatımıza giremeyeceğini anlamış
bulunuyoruz. Sanırım en azından
“hesap verebilirliğin sıradan ve rutin
raporların ötesinde” iş hiyerarşisinin
omurgasına yerleşmesi yanlış bir şey
yapmış da olsalar bu kararları veren-
lerin gerekçelerini paylaşabilmeleri
açısından önemli. Çünkü bu gerekçe-
ler kamuoyu nezdindeki itibarlarını
sorgulayabilmemizi sağlayacak.
Nitekim teknoloji zaten ister istemez
şirketleri -eğer adı şeffaflık olacak-
sa- gelirler ve giderleri konusundaki
akışın kayıtlara girmesini sağlıyor.
Geriye bunların gerekçelendirmesi
kalıyor. Rüşvet, hediye, bahşiş adı
her ne olacaksa bir şekilde kendine
bu akışın içinde zaten “yasal” bir
dayanak bulacaktır. Hesap verebi-
lirlik de burada devreye girecek ve
“ikna barometresi” itibar göstergesi
şeklinde iş dünyasının karşısına
çıkacaktır.
Denetim, vergi ve danışmanlık firma-
sı KPMG'nin Türkiye'de suistimal
araştırmasına göre, önümüzdeki iki
yıl içinde Türkiye'de suistimal riski
artacak. KPMG Türkiye Suistimali
Önleme ve İnceleme Bölümünün,
GfK Türkiye ile birlikte hazırladığı
"Yöneticilerin Bakış Açısı ile Türki- Ancak balık baştan kokar. Bu işleri
kökten değiştirmenin yolu siyasetin
finansmanından geçiyor. Toplumsal
yaşamın bu düzlemi ne kadar adil,
etik, şeffaf ve hesap verebilir olursa
yönetim çarkları içindeki hayat o
kadar anlam bulacaktır.
2 SORULARLA İSLAMİYET, 14.09.2011; https://sorularlaislamiyet.com/hediye-olarak-verilenler-rusvete-girer-mi-karsiligi-verilmeyen-bir-hediye-mesela-bir-elbiseyi-giymek 4 DÜNYA gazetesi, 22.08.2009, https://www.dunyabulteni.net/arsiv/turkiye-rusvette-dunyada-79ncu-h87096.html
3 DÜNYA gazetesi, 21.08.2009 ; https://www.dunyabulteni.net/arsiv/rusvet-dosyasi-rusvet-bir-hastalik-mi-h86958.html 5 RADİKAL, 04.07.2009,
15