INmagazine Sayı 14 | Page 34

TEKNOLOJİ 32 YAPAY ZEKA, DUYGULAR, AHLAKİ VE ETİK YAKLAŞIM İlk kez 1942 yılında kısa Yapay zekanın duygularının olup olmayaca- ğı da tartışılmaktadır. Bilimsel araştırmalar- da duyguların zeka üzerinde olumlu etkisi- nin olduğu söylenmekte. Duyguların yapay zekanın fonksiyonunun arttırılması bakı- mından da önemi vurgulanmakta ve buna yönelik çalışmalar yapılmaktadır. mov, “Robotbilimin Üç Yapay zeka içeren robotların insan haya- tında sıkça yer alması (evimizde temizlik yapan rabot, evcil hayvan olan robot, yaşlı bakımından kullanılan robot gibi) sosyal et- kileşim gereksinimlerini de arttırmıştır. Bu çerçevede, yapay zeka içeren otonom maki- nalar yanında “kolektif davranışlı robotik” ve “sosyal etkileşimli robotik” alanlarındaki bilimsel araştırmalar çoğalmıştır. ya da zarar görmesine Ülkemizde Boğaziçi Üniversitesi tarafından TÜBİTAK 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araş- tırma Projelerini Destekleme Programı des- teğiyle geliştirilen “Robot El’in”, birkaç yıl içinde duyuları olacağı ve hissedebileceği söyleniyor. çelişmediği sürece ken- Amerikan Massachusetts Teknoloji Enstitü- sü tarafından geliştirilen, ayakları olmayan sadece kafadan oluşan insansı bir robot olan Kismet’in, insansı görünen yüzü sayesinde kızdığını, sevindiğini, üzüldüğünü, heyecan- landığını ve diğer benzer duyguları göstere- bildiği görülmüş. İnsanlar ile olan sosyal etkileşimi sayesinde duygusal bir bağın kurulabildiği yapay zeka- lar bakımından belli ahlaki ve etik kuralların da tanımlanması gerekmektedir. Google’ın sahibi olduğu Boston Dynamics isimli şirket tarafından köpek formunda ge- liştirilen robotun tekmelenmesi, aynı firma tarafından geliştirilen ve insana benzeyen Atlas robotun insanlıktan uzak muamele görmesi sosyal medya üzerinden oldukça fazla tepki almıştır. Bu durum yapay zeka ve insanlar arasında duygusal bağın kuruldu- ğunun en önemli örnekleridir. ABD’li Amazon’un işe alımlarında kulla- nılmak için geliştirdiği yapay zeka progra- Bu sayfadaki görseller www.freepik.com sitesinden alınmıştır. öykü yazarı Isaac Asi- Yasası”nı ortaya atar. Asimov Kuralları olarak bilinen bu üç yasaya göre “Bir robot, bir insana zarar veremez seyirci kalamaz. Bir robot, birinci kuralla çe- lişmediği sürece bir in- sanın emirlerine uymak zorundadır. Bir robot, birinci ve ikinci urala di varlığını korumakla mükelleftir.” mının, kadınlara karşı ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle iptal edilmesi de etik açıdan yapay zekanın tartışıldığı bir başka boyut- tur. Yapay zeka içeren robotların asker vb. amaçlarla insanları öldürme yeteneklerinin olması durumunda bu tür bir yapay zekaya ne kadar özgürlük tanınacağı da önemlidir. Bütün bunlar yapay zekanın etik ve ahlaki boyutunda tartışmaya değer konular olarak karşımıza çıkıyor. Yapay zekanın bir hukuk süjesi olarak ta- nımlandığı durumlarda, yapay zekaya doğ- rudan kötü muamele ve işkenceye maruz kalmama, yaşam hakkı, gibi belli haklar ta- nınabileceği gibi, etik olmayan davranışlar bakımından da belli sınırlamalar getirilebi- lir. Ancak aşağıda değinileceği üzere özel- likle doğrudan yapay zekaya sorumluluklar yüklenmesi konusu çok kolay çözüm bulu- nabilecek bir alana benzemiyor. YAPAY ZEKA VE HUKUKSAL DİLEMMA Yapay zeka teknolojileri çok hızlı bir şekilde ilerlemekte. Gelecekte birçok mesleğin yeri- ni yapay zekanın alacağı da sıkça tartışılıyor. Yapay zeka başta otomotiv sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılmaya başlandı. Bu durum belli hukuki düzenlemelerin ya- pılmasını da gerekli kılmaktadır. İnsansız bir araç bir kişiye zarar verir ise hukuki ve cezai sorumluluk bağlamında ne olacak? Kaza anındaki kararları yapay zeka hangi refleks ile verecek? Sigorta kapsamındaki mevcut düzenlemeler otonom araçlardan kaynaklı kazaları kapsıyor mu? Karayolları kanunları gibi yasal düzenlemeler otonom araçlar için düzenlemeler içeriyor mu? İnsanlar yapay zekaya ne kadar güvenebile- cek? Yapay zekanın ürettiği çözüm önerisi işe yaramadığı durumda kim veya kimler