FERMAN PADİŞAHIN, 1564, KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
ISTANBUL KADISINA VE SUYOLU NAZIRINA HÜKÜM Kİ; BUNDAN AKDEM ANAYA, EMME-
ĞE KABİL OLMAYAN BAZI SADE LÜLELÜ ÇEŞMELER GİCE VE GÜNDÜZ AKUB SOKAKLA-
RI BALÇIK EYLEDÜĞÜNDEN ZİKR OLUNAN ÇEŞMELERE BURMA LÜLE DAKILUP ARTAN
SUYU KENDİ AKÇELERİYLE BAZI MÜSLÜMANLAR ÇEŞME VE MUSLUK BİNA EYLEMEK
İSTEDİKLERİNDE (...) FE-EMMA BU BAHANE İLE ASL SUYA ZARAR VE ZİYAN GELMEDEN
GAYET BAZER İDESİN VE BUNDAN AKDEM LÜLELER DAKILMIŞ İKEN MAHALLEDE BAZI
KİMESNELER LÜLELERİ BOZUB ZAYİ İTMİŞLER DAHİ BULDURASIN.
42
Böylece su kısıtlamak için konulan sistem bir anda
parası ve gücü olanın lehine işlemeye başladı.
Özellikle zenginlerin, su kaynaklarını 24 saat kul-
lanmak üzere evlerine rüşvet ile yönlendirdiği iddi-
aları halkın öfkesini daha da arttırdı. Zengin sınıfın
kendi haklarını yolsuzlukla gasp ettiği öne süren
bazı kesimler işi muslukları tahribe kadar vardır-
dı. Öyle ki, Kanuni Sultan Süleyman bu konuda
bir ferman yayınlamak zorunda kaldı. Fakat öfkeyi
sadece asayiş sorunu olarak görmek çözümü ge-
ciktirdi. Hatta yolsuzluk söylentileri öyle bir hâl aldı
ki Mimar Sinan’ın adı bile bu rüşvet ve yolsuzluk
iddialarından kurtulamadı. Türk tarihinin en önemli
mimarı bile söylentilere karışmıştı. İmparatorluğun
baş mimarı, su kullanımında kendi çıkarını gözetti-
ği gerekçesi ile saraya şikayet edilmiş; Padişah 3.
Murat bu yüzden bir ferman ile soruşturma açmıştı.
Görüldüğü gibi çok basit bir tasarruf Osmanlı İmpa-
ratorluğu’nda sınıflar arası bir çıkar çatışmasına ve
suistimallere sebep olmuştu. Bir anda avantaj sağ-
lamak için rüşvet ve yolsuzluk artmış; gücü elinde
bulunduran muktedirler kendi lehlerine suistimaller
yapmaya başlamıştı. Aslında bu durum günümüz
için de bize birçok ders verebilir. Özellikle verilen
bir hakkın geri alınması veya değiştirilmesi gibi ka-
rarlar; yaşanılan şehir, toplum, şirket ve hatta ge-
nel olarak devlet gibi kurumlarda hiç beklenmedik
etik sorunlar doğurabilirler. Hatta bu etik sorunlar
çözülmediği zaman suistimaller de meydana gele-
bilir. Bu yüzden bu tür tasarruflar için mutlaka ku-
rumun genel yapısı incelenmeli, olası bir etik risk
haritası çıkarılmalı ve öyle harekete geçilmelidir.
Tarihimiz bize “basit bir musluk” ile bunu gösteri-
yor. √