GÜNCEL
8
Beyaz Perdenin Arkasında Kalanlar Hollywood ve Etik
Hollywood , dünya sinemasının başkenti ve gücün insanı yoldan çıkarabilmesi için her şeye sahip . Aslında genel olarak bakarsak ortada bir etik problem var . Bu etik problemden faydalanan azınlık olan güç sahipleri ve bu problem karşısında ses çıkaramayan sessiz bir çoğunluk bulunuyor . Güçlerini etik dışı ve kötü kullananların aslında en çok güvendikleri bu korku ve sessizlik . Çözüm ise sorunlarla yüzleşmekten , sessizlik ve pasifliği kırmaktan geçiyor .
Yazı : Ali Cem GÜLMEN ve Ezgi AKÇAY
Anlı şanlı bir film yapımcısının çekilecek bir filmin senaryosunu 10 ayrı yönetmene “ ilk tercihim sensin ” notu eki ile yollaması etik bir sorun mudur ? Yoksa sektöre özgü beyaz bir yalan mı ? Büyük bir stüdyonun bir aktörle yaptığı sözleşmenin rakamlarını başka aktörlere örnek olmasın diye farklı göstermesi etik bir sorun mudur ? Yoksa sadece iş dünyasının gerektirdiği ufak bir oyun mu ? Beyaz oyuncuların her zaman farklı etnik kökenli oyunculara göre daha fazla para kazanması bir ayrımcılık mıdır ? Yoksa arz ve talebin sebep olduğu basit bir ücret farkı mı ? Elbette kadın oyuncularının kariyerlerinin tüm aşamalarında karşılaştıkları tacizlerin etikten öte bir suç olarak anlamı olsa da Hollywood , Marlon Brando ’ nun dediği gibi çok iyi aktörlerin birçoğunun insan olarak “ fiyasko ” olduğu bir yer . Sektörün önde gelen isimlerinden birinin konu hakkındaki açıklaması ise daha da korkunç : “ Etik bizim işimiz için doğru kelime değildir . Hiç etik yoktur . Burası bir cangıldır . Bar kavgasıdır . Centilmenler kodu es-
GÜ N C E L
8
Beyaz Perdenin Arkasında Kalanlar
Hollywood ve Etik
Hollywood, dünya sinemasının başkenti ve
gücün insanı yoldan çıkarabilmesi için her şeye
sahip. Aslında genel olarak bakarsak ortada
bir etik problem var. Bu etik problemden
faydalanan azınlık olan güç sahipleri ve bu
problem karşısında ses çıkaramayan sessiz
bir çoğunluk bulunuyor. Güçlerini etik dışı ve
kötü kullananların aslında en çok güvendikleri
bu korku ve sessizlik. Çözüm ise sorunlarla
yüzleşmekten, sessizlik ve pasifliği kırmaktan
geçiyor.
Yazı: Ali Cem GÜLMEN ve Ezgi AKÇAY
A
nlı şanlı bir film yapımcısının çeki-
lecek bir filmin senaryosunu 10 ayrı
yönetmene “ilk tercihim sensin” notu
eki ile yollaması etik bir sorun mudur?
Yoksa sektöre özgü beyaz bir yalan
mı? Büyük bir stüdyonun bir aktörle
yaptığı sözleşmenin rakamlarını başka aktörlere ör-
nek olmasın diye farklı göstermesi etik bir sorun mu-
dur? Yoksa sadece iş dünyasının gerektirdiği ufak bir
oyun mu? Beyaz oyuncuların her zaman farklı etnik
kökenli oyunculara göre daha fazla para kazanması
bir ayrımcılık mıdır? Yoksa arz ve talebin sebep oldu-
ğu basit bir ücret farkı mı? Elbette kadın oyuncuları-
nın kariyerlerinin tüm aşamalarında karşılaştıkları
tacizlerin etikten öte bir suç olarak anlamı olsa da
Hollywood, Marlon Brando’nun dediği gibi çok iyi aktör-
lerin birçoğunun insan olarak “fiyasko” olduğu bir yer.
Sektörün önde gelen isimlerinden birinin konu hak-
kındaki açıklaması ise daha da korkunç: “Etik bizim
işimiz için doğru kelime değildir. Hiç etik yoktur. Bura-
sı bir cangıldır. Bar �]��\�,Y1,\���[�[Y[�\���H\�