ANALİZ
22
Harvard Üniversitesi’ nden Shang-Jin Wei ve Richard Zeckhauser’ ın hazırladığı makalede rakamlarla bu konuda ayrıntılı örnekler mevcut( Dark deals and dampened destinies: corruption and economic performance). Yerel yatırımlar açısından bakmak gerekirse GSMH’ de yüzde olarak ifade edilen yatırımlar yolsuzluk seviyesine güçlü bir şekilde tepki veriyorlar. Wei ve Zeckhauser’ ın hesaplamalarına göre, Filipinler’ de meydana gelen 3 puanlık bir yolsuzluk azalması ile tahmini olarak aynı ülkede yatırımlar % 3,6 artabilir. Bir kıstas olarak vermek gerekirse Yatırım / GSMH oranı Asya ülkelerinde % 20 ile % 30 arasında yer alıyor. Yabancı yatırımlar açısından ise Wei, 1990’ ların 14 yatırımcı ve 41 ev sahibi ülke üzerinde araştırma yaparken yolsuzluğun yabancı yatırımları açık olarak etkilediğinin güçlü kanıtlarını da buldu. Buna göre eğer Hindistan yolsuzluk seviyesini Singapur düzeyine indirebilirse çektiği yabancı yatırımlar, vergileri % 22 azaltsa elde edebileceği yabancı yatırımlarla aynı olacaktı. Birçok ülkenin, çok uluslu firmaları kendi ülkelerine çekmek için vergi teşvikleri sunduğu bir pazarda kontrol altına alınan bir yolsuzluk, vergilerden vazgeçilmeden de daha fazla yatırımcı çekmenin mümkün olduğunu gösteriyor.
ETİK, MÜŞTERİLER İÇİN DE TERCİH SEBEBİ Peki sadece yolsuzluğun etkisi kamu sektöründe mi görülüyor? Elbette hayır. Yolsuzluk özel sektörün de büyük kayıplar vermesine sebep oluyor. İşte tam da burada devreye iş etiği ilkeleri giriyor. İş yaparken etik ilkelere uygun davrananların akibetlerinin ne olduğu bu durumun kârlılıklarını nasıl etkileyeceği her zaman iş dünyasının aktörlerinin sorduğu bir soru oluyor. Aslında cevap basit: Yolsuzluktan kaçar ve iş etiği ilkelerine uygun davranırsanız orta ve uzun vadede kazanırsınız. Peki, iş etiğinin faydalarını somut verilerle ortaya koyan çalışmalar da mevcut mu? Gelin bu araştırmalara hep beraber bir göz atalım. İş dünyası ve uyum konularında uzmanlaşmış Environics International’ ın 23 ülkede 25 bin kişi ile yaptığı bir araştırma, katılımcıların % 50’ sinin şirketlerin etik davranışlarına ve faaliyetlerine özel bir dikkat gösterdiklerini ve ürün ve / veya hizmeti seçerlerken de iş etiğine uygun davranan ve yol- suzluktan kaçınan şirketleri tercih ettiklerini ortaya koydu. Üstelik yine araştırmaya katılanların % 20’ si, yolsuzluk, rüşvet gibi etik dışı davranışları ile öne çıkan şirketlerin ürün ve hizmetlerini özellikle tercih etmediklerini belirtmişler. Bu veriler, etik iş yapmanın ve yolsuzluktan kaçınmanın öyle çok uzun vadeye gitmeden, kısa vadede bile satış ve kârın artmasını sağlayabileceğini gösteriyor. İş etiğine uyup yolsuzluktan kaçmanın faydalı sonuçları üzerine yapılan önemli çalışmalardan biri de uluslararası danışmanlık kurumu Etisphere Institute’ un, her yıl yayınladığı“ Dünyanın En Etik Şirketleri” listesi. Enstitünün kurucusu Alex Brigham da finansal sonuçların, açık bir şekilde etik olmanın aynı zamanda kârlı olmak anlamına geldiğini iddia ediyor. Brigham’ a göre beş yıllık bir dönem içinde“ Dünyanın En Etik Şirketleri” listesinde yer alan şirketlerin hisseleri % 102 değer kazanırken, aynı dönem içinde S & P 500 Endeksi’ nin sadece % 26 artış kaydettiği göz önüne alınırsa, etik değerlere önem veren ve yolsuzluktan kaçınan şirketlere yatırım yapmanın neredeyse dört kat daha kârlı olduğu ortaya çıkıyor.
AFRIKA’ DAKI EN BÜYÜK SAĞLIK SORUNLARDAN BIRININ, HALKIN TEMIZ SUYA ERIŞIMININ OLMAMASI KABUL EDILIYOR. PEKI EĞER YOLSUZLUK MALIYETI TEMIZ SU SAĞLAMAYA YÖNELIK ÇALIŞMALARDA KULLANILSAYDI NE OLURDU? ORTALAMA 6.000 DOLAR MALIYET ILE AFRIKA’ DA 25 MILYON KUYU AÇILABILIRDI.
KARA DELİĞİ KAPATIRSAK … Kamu alanında da yolsuzluk yüzünden dünyanın neler kaybettiği anlamak için belki de gerçek rakamlarla karşılaştırma yapmak daha etkili olabilir. Mesela Afrika’ da yıllık yolsuzluk ekonomisinin 150 ile 250 milyar dolar arası olduğu düşünülüyor. Bu miktar Afrika’ nın toplam GSMH’ sinin % 15-25’ ine eşit. Vergi gelirlerinin % 50’ sinin kaybı demek olan bu miktarın birçok Afrika ülkesinin dış borcundan fazla olması dikkat çekiyor. Peki bu yolsuzluk kara deliği olmasa idi neler olurdu? Afrika gibi bir çok altyapının eksik olduğu, insanların fakirlik hatta açlık sınırının altında yaşadığı bir yerde ne gibi farklılıklar meydana gelebilirdi? Bunu sayısal veriler ile açıklayınca yolsuzluk yüzünden ortadan kaybolan paranın önemi çok daha iyi anlaşılabiliyor. Afrika’ daki en büyük sağlık sorunlardan birinin, halkın temiz suya erişiminin olmaması kabul ediliyor. Dünyada her sekiz kişiden birinin temiz suya erişimi olmadığını düşünürsek Afrika gibi fakir bir kıtada durumun ne kadar vahim olduğu ortaya çıkıyor.