INmagazine Sayı 11 | Page 13

Yolsuzlukla mücadele gündemi ve iyi yönetim, hukukun egemenliği ve sürdürülebilir kalkın- ma projelerinin gündemleri arasındaki belirgin bağlantılardan dolayı bu konuya önemli para kaynakları tahsis edildi (buna büyümekte olan ve mültimilyar dolarlık teknik destek ve danış- ma hizmetleri sağlayan küçük hane içi üretim sanayii de dahil). Bu büyük yatırımın sonucunda ilerleme kayde- dilmiş olması beklenirdi ancak, hangi ölçümleri kullanmaya karar verirsek verelim, elde edilen sonuçlar o kadar da iyi değil. Yolsuzluk yasaları ve önlemleri herkese eşit uygulanmak yerine sık sık muhalefete karşı kullanılmıştır. Çoğu za- man, yetkili makamlar alt düzey yetkililerin pe- şine dü��������������������������������������� şerken, yozlaşma süregidiyor ���������������������� ve üst dü- zey yetkililer cezasız bırakılıyor. Birçok reform gereksiz bürokrasi, zorluk ve resmi formalite- ler üreterek, meşruluk ve güvenirlilik yerine kuralların yok sayılmasına katkıda bulunuyor. Devlet ve iş dünyası düzeylerinde Uyum, ku- ralların hizmet ettiği varsayılan nihai hedeflere odaklanmak yerine “kutucuğu işaretle” yakla- şımları ve kuralların dar yorumu olarak kendini gösteriyor. BAŞARI NEDEN GELMİYOR? Tüm dünyadaki algı veri trendlerine bakıldı- ğında, yüksek hareketlilik olan bölgelerde bile (Afrika gibi), bunların sabit kaldıkları ya da inişte olduğu görülüyor. Global Integrity yetki- lileri, yasa ve önlemlerin uygulamasında ciddi boşluklar olduğuna işaret ediyor. Dünya Ban- kası Enstitüsü’nün yönetişim göstergeleri de hukukun egemenliği ve yolsuzlukla mücadele konularında düz bir çizgide ilerliyor. UNCAC’in onaylanmasıyla beraber daha iyi sonuçlar elde edilmesi beklenirken, aslında negatif sonuç- lar alındı. Aynı durum Yolsuzlukla Mücadele Ajansları (Anti-Corruption Agencies) için de geçerli. Kimisi skandal ya da kriz ertesinde kurulan bu birimler, ilk başta rağbet görüyor, beklentileri yükseltiyor ama tutamayacağı söz- ler veriyor, düşüşe geçiyor, gücünü kaybediyor ya da feshediliyor. Bu çabaların boşa çıkmasının nedenleri nedir? İlk önce, siyasi irade her zaman samimi değil. Bir�������������������������������������������� çok çalışma,�������������������������������� belirli ülke ya da bölge sorun- larının doğru teşhisinden ve temel sistemik problemler tespitinden yararlanmıyor. Birçok girişim, çoklu-paydaş katılım ve katkısı yerine, tepeden ya da ülke dışından geliyor. Bunun sonucunda, bu değişimlerin büyük kısmı ki- şiselleştirme ve ülkenin özel koşullarına saygı söylemine rağmen “kullanıma hazır” ve “ge- AKADEMISYENLERIN YERINE GETIRMESI GEREKEN ÖNEMLI BIR GÖREV, ALTERNATIF YAKLAŞIMLARIN, IYI UYGULAMALARIN, ALINAN DERSLERIN, TEKRARLANABILECEK BAŞARILARIN VE GELECEK AŞAMALARDAKI YENI ZORLUK VE HEDEFLERIN TESPITININ ILETIŞIMI VE YAYGINLAŞTIRILMASI. nel” fikirlerden oluşuyor. Yıllar süren gerçek sosyal değişime rehberlik edebilecek bir stra- tejik yaklaşım eksikliği olduğu çok açık. Sanki istenilen toplumsal değişim için sadece yasa- da ve düzenlemelerde değişiklikler yapmak yeterliymiş gibi; hukuk, sorunun çözümüymüş gibi ortaya atılıyor. Eğitim kurumları dürüstlük kültürünün teşviki ve korunması için yeterli destek sağlamıyor. Bunun sonucunda, kaynaklar ziyan ediliyor, çabalar sürdürülebilir olmuyor ve başarıların geçici ve tersine işleyebildiği görülüyor. Bu du- rum, genel çaba hakkındaki erken iyimserliği, meşruluğu ve güvenirliliği baltalıyor. Tam da bu nedenle akademisyenler, devletle, iş dünyası ve diğer paydaşlarla el ele verip, bunu aşağıda belirtilen yollarla engellemek zorundalar. İlk olarak, kapasite ���������������������������������� geliştirerek bunu başara- bilirler. Bunun anlamı, mevcut sorun, standart ve politika ya da önlemler hakkında toplumu bilinçlendirmektir. Harici ya da diğer değer- lendirmeleri incelemek ve yanıtlamakta kulla- nılacak yöntemleri geliştirmek ve uygulamak. Bilgi üretimi ve dağıtımı araştırması yapmak. Dürüstlük ve hesap verilebilirlik çabaları için gerekli becerilerin yaratılması amacıyla eğitim uygulamaları, okumalar, vakal��������������� ar, vaka çalış- maları, yöntemler ve teknoloji kullanımı ko- nularında bir araya gelinerek, beyin fırtınası düzenlemek. Bu bir yere kadar öğretmen ve öğretim görevlilerinin eğitilmesini de gerek- tirebilir. Örneğin IACA’nin de sunduğu kamu ve özel sektör sertifika programları ve yönetici lisanslarından ve ulusal üniversite lisans ve lisans üstü derecelerinden de faydalanılabilir. İkinci yol, çabaların sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaktır. Bunun anlamı, özel 11