FELSEFE
12
uygun düşmez. “Toplum” (insan birlikteliğinin Aile ve Devlet biçimlerinden
ayrı olarak) insan gereksinimlerinin
karşılanması alanıdır. Tutucu geleneksel toplum biçimlerinde gereksinimler
aşağı yukarı yalnızca durağan yaşam
biçimlerinin sürdürülmesi ile sınırlıdır
ve üretimin ve değiş-tokuş etkinliğinin
düzeyi gündelik tüketimin sınırlı karakteri tarafından belirlenir. Bu geleneksel
uyruk toplumları ile karşıtlık içinde, modern yurttaş toplumları (sivil toplumlar)
gereksinimlerin sürekli ve sınırsız artışı
ile nitelenir ve buna göre kitlesel üretim
ve kitlesel tüketim aynı sürekli ve sınırsız artış karakterini gösterir. Bu pazar
ekonomisidir, onda üretim salt bireysel
tüketim uğruna değil ama pazar uğrunadır ve onda şirketin etkinliği bireysel
ve toplumsal gereksinimin kesintisiz
artışı tarafından güdülenir. Bu gelişen
ve büyüyen ekonomik sürece koşut olarak, toplumun törel ve yasal yapıları da
sürekli değişim içindedir.
Bu süreç bir yandan geleneksel toplumlar ve kültürler türlülüğünü küresel bir
türdeşlik kültürüne doğru şekillendirir ve
birleştirirken, öte yandan sürekli olarak
yeni törel ölçünlerin ve yeni yasaların
belirlenmesi ekonomik ve politik sürece
büyük ölçüde yanılma-sınama yöntemleri ile ilerleyen bir süreç görünüşünü
verir. Ekonomik gelişme törel
gelişmeyi yanında getirir
ve törel problemlerin
ortaya çıkışı sık sık
törel bozulma olarak
algılanır.
Törel bozulma dönemleri ekonomik bozulma dönemleri olarak görünür. Örneğin
1980 ve 90’larda
ABD’de “Tasarruf
ve Kredi Bunalımı”
olarak bilinen olay
3234 varolan finans
kurumundan 1043
adedinin iflasında sonuçlandığı zaman ya
da 2001 Enron skandalı
ve 2003 (ve sonrasında)
Siemens’in kronik skandal
kültürü açığa serildiği zaman,
2007-08 küresel finans bunalımı
yaşandığı zaman, bunlardan genellikle
törel bozulmanın ekonomik bozulmaya
yol açtığı vargısı çıkarılır. Burada hırs
ve kâr etmenlerinin dürüstlük ve güven
k ^Y