INmagazine Sayı 18 - Page 34

HUKUK

Bugün ise yaklaşık beş aylık geçmişiyle toplumun her alanına damgasını vuran bir Covid-19 gerçeği ile karşı karşıyayız . Hepimizin ortak gündemi olan , sağlık , sosyal ve ekonomik hayatlarımızda köklü değişiklikler yapan bu virüs , zamanla dünya genelinde kontrol altına alınmaya başlanmış olsa da yol açtığı değişikliklerin önümüzdeki süreçte ikinci bir mücadele dalgası olarak karşımıza çıkması pek muhtemel gözükmektedir .

Beklenmedik olağanüstü haller ve mücbir sebeplerle gelen kaygı ve belirsizlik dönemleri , toplum dinamiklerinin değişmesiyle hem ülkemizde hem de dünya genelinde birçok yolsuzluk riskini de beraberinde getirmektedir . Covid-19 gerekliliklerine uygun yeni düzenlemeler ile bu süreçte , şirketlerin ve kamunun çalışma koşulları değiştiğinden ve acil ihtiyaçlar arttığından yolsuzlukla mücadele alanında da kaçınılmaz gelişmeler olmaktadır .
Görsel www . shutterstock . com sitesinden alınmıştır .
16
14 Nisan 2020 ’ de Gartner Inc . Araştırma Şirketi ( Gartner ) tarafından yapılan bir araştırmaya göre Covid-19 ’ un başlamasından bu yana , uyum ve hukuk alanlarında lider olan katılımcı 145 kuruluştan yarısının siber güvenlik ve veri ihlalleri ile karşılaştığı , bunun dışında en çok artan üçüncü taraf risklerinin rüşvet , yolsuzluk , gizlilik , dolandırıcılık ve etik davranış alanlarında olduğu belirtilmiştir .
Cybersecurity & Data Breach 52 %
Bribery & Corruption
Privacy
Fraud
10 %
10 %
10 %
Geçmiş pandemilerle mücadelede öğrenilen derslerden yola çıkarak sağlıkla ilgili tedarikin hızlandırıldığı bu dönemde , artan sözleşmelerin kötüye kullanımının yol açabileceği fahiş fiyatlar , kalitesiz ürün tedariki ve rüşvet gibi yolsuzluklara hazırlıklı olmak gerekir .
Ethical Conduct
Other Compliance Risk
Antitrust 1 %
6 %
10 %
Gartner tarafından Covid-19 ’ un üçüncü taraf risk yönetimindeki etkisi üzerine hazırlanan web semineri anketine göre katılımcıların % 10 ’ u rüşvet ve yolsuzluk , dolandırıcılık , etik davranış ihlalleri gibi risklere maruz kalmıştır ( Bkz . Şekil -1 ).
Money Laundering 0 %
Şekil-1
MAKALE GÜNDEM Normallik Yanılgısı Yazı: Ali Cem GÜLMEN 1912 yılında batmaz denen transatlantik Titanik, buzdağı ile çarpıştıktan sonra gemideki görevliler neden yolcuları tahliye etmek konusunda yavaş davrandılar? Peki ya yolcular neden tahliye için kendilerine verilen talimatları reddettiler ve geminin batma olasılığını küçümsediler? İş hayatında her zaman çıkar çatışmalarının olmasını önlemek veya engellemek mümkün olma- yabilir. Bütün tedbirlere rağmen çıkar çatışması söz konusu oldu ise artık yönetilmesi gereklidir 32 33 bir program dâhilinde yürütülmesi isabetli olacaktır. Deği- şen koşullar ve daha da önemlisi şirket faaliyetleri ile ürün ve hizmetlerinin değişken ve formunu sürekli yenileyen vasfı karşısında gözetilmeli ve gözden geçirilmelidir 4 . İş hayatında her zaman çıkar çatışmalarının olmasını önle- mek veya engellemek mümkün olmayabilir. Bütün tedbirle- re rağmen çıkar çatışması söz konusu oldu ise artık yöne- tilmesi gereklidir. Çıkar çatışmalarını önlemek ve kaçınmak mümkün olmadığında etkin bir şekilde yönetmek için ma- kul bir durum değerlendirmesi yaparak gerekli aksiyonları almak mühimdir. Bu bakımdan çıkar çatışmalarının etkin bir şekilde yönetimi; işlemin niteliğine, somut olayın özelli- ğine ve kapsamına göre genel itibarıyla vazgeçme, kaçınma, açıklama - bildirim, kısıtlama, rotasyon, üçüncü bir kişinin görevlendirilmesi, işten çekilme, reorganizasyon, istifa veya iş ilişkisinin sonlandırılmasına varana kadar giden yöntem- lerin uygulanmasını gerektirebilir 5 . Çıkar çatışmalarının karar alma süreçlerini bozabileceği, uygunsuz sonuçlara yol açabileceği ve dolayısıyla şirketle- rin ve piyasaların işleyişine zarar verebileceği açıktır. Ancak çıkar çatışmalarını erken davranıp engellemeye ve yönet- meye yönelik düzenlemeye doğru yönelen eğilimin de bir bedeli vardır. Tüm çıkar çatışmaları ortadan kaldırılsa bile esneklik kaybı, hantallık, karar alma süreçlerinin zorlaşma- sı ve nitelikli personelin uzmanlığından yararlanılamaması ile denetim artışıyla ortaya çıkan maliyet bunun yapılması- na değmeyebilir. Bu nedenle salt katı kural ve kısıtlamaları tercih eden bir yaklaşımı savunmanın da yerinde bir uygu- lama olmayacağı düşünülmektedir. Bunun yanında çıkar ça- tışmasının önlenmesine ilişkin çalışmalar ve uygulamalar, yanlış anlama ve yorumlamalara zemin oluşturmamalı ve çalışanlar arasında güvensizlik olarak değerlendirilerek ku- ruma olan bağlılık ve aidiyet duygusunu zedelememelidir. Çıkar çatışmalarının önlenmesi ve etkin yönetimi açısından genel kabul görmüş çözüm yöntemlerinin ülkemizin doku- suna ve kültürüne uygun sosyal, ahlaki ve idari yapı dikkate alınarak değerlendirilmesi de önemli görülmektedir. Sonuç itibarıyla, şirketlerde çıkar çatışmalarını önlemeye veya minimize etmeye yönelik gerçekçi, uygun ve orantısal çözümler geliştirilerek tedbirler alınmalı ve kurumsal yöne- tim, iç kontrol ve etik fonksiyonu ışığında bütüncül bir yak- laşımla yönetilmelidir. 4 Akçaoğlu, V. D. (2019). Kurumsal Yönetim, İç Kontrol ve Etik Üçgeninde Bankacılıkta Çıkar Çatışmalarının Yönetimi. Uluslararası Bankacılık Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi. Cilt:2 Sayı:1., 31-64. 5 Balkan, B. (2018). Etik Yönetimi Açısından Çıkar Çatışmaları; Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Bir Değerlendirme. 1.Uluslararası Bankacılık Kongresi Bildiriler Kitabı. Ankara: Başkent Üniversitesi.