INmagazine Sayı 18 - Page 30

14
Görsel www . freepik . com sitesinden alınmıştır .
ETİK Aynı bu örnekte olduğu gibi Homeros’un ölümsüz eseri Odysseia destanında kahraman Odysseus gemisinin kap- tanı olarak zorlu bir yolculuğa çıkacaktı. Odysseus savaşçı adamları ile birlikte gemisiyle Siren kayalıklarına yaklaşır- ken, Tanrıça Kirke onu uyardı; “Odysseus, sirenlerden (denizkızı gibi görünüp insanları kandıran canavarlar) sakının. Onların sesleri büyülüdür, sizi yoldan çıkarır felakete sürükler. Bilmeden kim dinlerse sirenleri, yandı, bir daha evinde onu ne karısı karşılar ne çocukları” Odysseus bunun üzerine adamlarına emir verir, herkes balmumuyla kulaklarını kapatacaktır. Ayrıca adamlarına, kendisini gemide bir direğe bağlamalarını ve sirenlerin sesleriyle ne kadar yoldan çıkmak isterse onu daha sıkıca bağlamalarını emreder. Ve nitekim siren kayalıklarından geçerken adamları Odysseus ne kadar yalvarsa da ipleri çözmez ve tüm mürettabat olarak sirenlerin seslerinden etkilenmeyip yolculuklarına devam ederler. Bu örnekte sirenler bizi yoldan çıkarmaya çalışan fır- 28 satçı kişileri/düşüncelerimizi, Odysseus’un adamlara verdiği emirleri şirketlerin değer ve davranış kurallarını, Tanrıça Kirke’yi şirkette riskleri ve kuralları hatırlatan hukuk, uyum gibi departmanları, kendini direğe bağlayan Odysseus ise etik karar verme yetkinliği gelişmiş bir lideri tasvir etmektedir aslında. Odysseus kendisini zorlaya- cak davranıştan kaçmamış aksine cesaretle yüzleşmiş ve adamlarından bu konuda yardım almıştır. Etik ve Uyum yönetiminde esas olan değerlendirerek (proaktif) karar verme bu örnekte net olarak bulunabilir. Ancak iş hayatın- da liderlerin zorluklara karşı farklı davranışlar sergilediği de gözükmektedir. İş Hayatında Etik Zekâ Etik zekâyı ve yetkinliklerini kullanan liderler aynı bu örneklerdeki gibi yolculuğu uzun vadeli görüp her zaman doğru olanı yapmanın ve insan faydasını gözetmişlerdir. İşler iyiye gittiğinde etik liderlik sergilemek kolaydır, ancak işler kötüye gittiğinde liderler için mevcut durum ciddi bir sınav oluşturur. İçinden geçtiğimiz salgın krizinde de bazı şirketler mali çıkarlarını korumak için çalışanları ile yolları ayırdıkları bazılarının ise çalışanlarına daha fazla destek olduğunu ve iş akitlerini korumak için alternatif yollara başvurdukları görülmektedir. Kriz zamanlarında etik li- derlik gösteren şirketlerin zarara uğrama pahasına toplum yararına düşünmelerinin onlara uzun vadede kazandıra- cağına inanılmaktadır. Etik bir lider, kurumun çalışanlarını düşündüğünde, çalışanların da şirket başarısı için verimli çalışacağını bilir. Afrika atasözünde denildiği gibi “hızlı gitmek istiyorsan yalnız git ama uzağa gitmek istiyorsan birlikte git” lafını etik lider düstur edinir. Buna karşılık etik değerlerin göz ardı edilmesi dünya devi firmaların iflasına ve binlerce kişinin işsiz kalmasına da neden olmuştur. Enron skandalı bunun en güzel örnekle- rinden biridir. Şirketin mali tablolarında yapılan usulsüz- lüklerle şirketin gerçek durumu saklanmış ve şirket sanki kar ediyormuş gibi gösterilmiştir. O dönemde dünyanın en büyük beş bağımsız denetim firmalarından biri olan Art- hur Andersen’ın da bu suça iştirak ettiği iddia edilmiş ve devamında patlayan skandal ve hukuki süreç bu şirketin de dağılmasına yol açmıştır. Enron, Amerikan tarihindeki en büyük iflas vakası olmasının yanında, tarihin de en büyük denetim suiistimali olarak yorumlanmaktadır. Bu vaka sonucunda tüm dünyada 85.000 çalışan işlerinden olmuş, şirkete borsa üzerinden yatırım yapan küçük yatırımcılar büyük zarara uğramıştır. 2001 yılında iflas eden Enron nedeniyle tüm dünyada denetim kanunları değişmiştir. Etik Eğitimi Aileden Başlar Gardner etik zekâ isimli kitabında etik zekâyı geliştire- cek yetkinliklerin aslında ilk etapta ailede başladığından bahsediyor. Çocuklar anne babalarının söylediklerini değil yaptıklarını taklit eder, dolayısıyla ebeveynlerinin etik dışı davranışları, ebeveynler her ne kadar aksinin yapılmasını söylese de çocuk tarafından fark edilir. Ebeveynin etik karar verme konusundaki en küçük davranışı; ister ebe- veynin yönettiği şirkette çalışanlara nasıl davrandığı olsun ister gece 03.00’te ortada kimse yokken kırmızı ışıktan geçme durumu olsun, gözlemci çocuğu etkiler. Özellikle yazının en başındaki masalda belirtilen kurnazlık masalla- rına prim vermeme ve her durumda doğru olanı yapmaya teşvik etme, etik eğitim için önemlidir. Gelişmiş toplumlar bir suiistimal olduğunda “neden bunu yapmaya ihtiyaç duyuldu” sorusunu sorarlar ancak gelişmekte olan toplum- lar bir fırsatçılık gördüklerinde “bunu nasıl yapmışlar, bu benim aklıma niye gelmedi” şeklinde düşünür. Etik eğitimi ailede başlayıp okul yaşamı boyunca devam ettiğinden kişi- ler kendi kararları ile ilgili sorumluluk alıp değişimi kendi çevrelerinde başlatabilir. İçinde yaşadığımız dünyanın iyi bir yer olması için hepimizin kendi hayatında sorumluluk alması ve başkalarına örnek olması önemlidir. Toplumun küçük bir izdüşümü olan kurumlarda da en alt kademeden en üst kademeye kadar herkesin liderlikte, şirket kültürün- de ve rol model teşkil etmekte bir rolü bulunmaktadır. 19. yüzyılın büyük düşünce insanı Goethe “Herkes kapısının önünü süpürse, bütün dünya temiz olur.” demiştir. Gandhi bu sözün üzerine şu eklemeyi yapmıştır, “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol.” KAYNAKLAR: Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu – Ahlaki Zekâ – 2018 https://medium.com/@AdamMGrant/the-dark-side-of-emotional-intelligen- ce-fda18dd53da4 https://www.business.uzh.ch/dam/jcr:ef9412a8-59a3-4cc4-b9a3-9c66aeb8d816/ Menges_et_al__2010__Strategic_Emo_Int_RES_ORG_BEHAVE.pdf https://theethicsguy.com/wp-content/uploads/2011/11/Chapter-1-Ethical-Intel- ligence-All-Rights-Reserved.pdf https://www.forbes.com/sites/investopedia/2013/02/05/5-most-publicized-ethi- cs-violations-by-ceos/#2013864e4bbc https://isahlakidergisi.com/content/6-sayilar/23-12-cilt-1-sayi/m0122/m0122_ mugeleylayildiz.pdf https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=1991300 https://blog.12min.com/moral-intelligence-summary/ https://bilimfili.com/kafa-karistiran-bir-kavram-zeka-nedir/ Görsel www.commons.wikimedia.org/ sitesinden alınmıştır. 29