INmagazine Sayı 18 - Page 28

ler ( finansal , kaynak eksikliği vb .) sebebiyle acilen alternatif bulunması gerektiğinde ,
• Ve / veya acil olarak piyasaya mal veya hizmet sağlamamız gerektiğinde resmin içine dâhil olacak üçüncü tarafların zaman baskısı sebebiyle etkin bir biçimde incelenememesi – güvenilir olmayan , yüksek riskli ya da yasaklı taraflarla ya da bu ülkelerle iş yapılması , Özetle duediligence sürecimizin zaman baskısına karşın esnetilmesi , 2 . Mevcut sürecin kontrolleri azaltıcı etkisi sebebiyle rüşvet , yolsuzluk ya da suistimale yatkın çalışanlar ya da üçüncü taraflar için uygun bir ortam yaratması , 3 . Evden çalışma düzeninin denetim ve izleme faaliyetleri üzerinde yarattığı zorluk , 4 . Faaliyet gösterilen ülkedeki kamu kurumlarıyla , toplumlarla veya bağış toplayan aracı kurum ya da derneklerle daha fazla ilişki içerisinde olunması – özellikle yüksek riskli bölgelerde bağışların uygunsuzca yapılması ya da kanunsuzca kullanılması durumunda oluşabilecek riskler , 5 . Finansal baskıların ve zaman baskısının üçüncü veya dördüncü tarafları iş kanunu , insan hakları , iş sağlığı ve güvenliği gibi konuların gerekliliklerini gözden kaçırma ya da bilinçli olarak geri plana atma sonucunu doğurarak ana şirket için yaratabileceği itibar riski , 6 . Üçüncü taraflarla pek çok operasyonun elektronik ortamda sürdürülmeye çalışılmasıyla birlikte yaşanabilecek siber güvenlik ya da veri ihlali riskleri , 7 . Önceliklerin değişmesi , kontrollerin azalması , misilleme / iş kaybı korkusuyla ihbar mekanizmalarının gerektiği şekilde işlememesi .
Kurumsal şirketlerin % 36 ’ sı rüşvet
ve yolsuzluğu etik ve uyum riskleri
arasında en üst sıraya koyarken
bunların % 46 ’ sı risk odaklı özenli
inceleme programına sahip .
yönetimi gibi iş kollarıyla koordineli çalışma ve üçüncü taraflarla ilgili olası riskleri gündeme alıp bunlarla ilgili stratejik planlama yapmak , 2 . Mevcut tedarik zincirini haritalandırmak ve hâlihazırda yapılmadıysa , bu zincirdeki üçüncü ve dördüncü tarafların risk seviyelerinin belirlemek , 3 . Olası risk ve acil durum gerekliliklerine karşı alternatif tedarik ve satış kanallarının tanımlamak , 4 . Gerekirse ilave kaynak ya da süreç optimizasyonu sağlayarak tedarikçi seçiminde özenli inceleme süreçlerini layıkıyla yapılmasını sağlamak ve ilgili soru setlerinde rüşvet ve yolsuzlukla ilgili sorulara ilaveten -eğer hâlihazırda yoksa – ilgili tarafın COVID-19 eylem planı , finansal yeterliliği , insan hakları politikaları , veri güvenliği , çalışan haklarına saygı gibi konulardaki uygulamalarıyla ilgili sorular eklemek , 5 . İzleme , denetim ve eğitim faaliyetleri : Evden çalışma koşullarının elverdiği ölçüde , teknolojinin imkânlarından faydalanarak , denetim faaliyetlerinin özellikle yüksek riskli üçüncü taraflar
ve bölgelere odaklanarak sürdürmeye çalışmak . Aynı zamanda , hem üçüncü taraf hem de şirket içinde üçüncü taraflarla birebir çalışan personelin bu süreçte ortaya çıkabilecek riskler ve bunların yönetimiyle ilgili eğitilmesini sağlamak , 6 . Bağış politikalarının belirlenmesi ve bağışların bu politikalara uyumlu , due diligence sürecini müteakip ve mümkünse yazılı protokollerle yapılmasını sağlamak , 7 . İletişim kanallarının etkin kullanmak ve hem şirket içinde hem de üçüncü taraflara ihlal bildirim kanalları ve metotları hakkında hatırlatma yapmak .
Sonuç olarak , yaşadığımız kriz ortamının çoğu şirketi ve iş modelini hazırlıksız yakaladığı aşikâr . Dünya tedarik zinciri ve endüstrisinin krizden ciddi şekilde etkileneceği düşünülüyor . Ancak bir kriz ortamında olmamız , bu makalede ele alınan ve alınmayan daha pek çok üçüncü taraf eylemlerinden sorumlu olduğumuz ve bu eylemlerin itibari , hukuki , finansal ya da operasyonel riskler doğurabileceği gerçeğini de değiştirmiyor . Şirketlerin uzun soluklu ve güvenilir bir şekilde var olmaları ise ancak risklerin doğru değerlendirilmesi ve tedbirlerin olabildiğince elden bırakılmamasıyla mümkün olacak .
13
COVID-19 ’ un üçüncü taraf etik ve uyum riskleri üzerindeki olası arttırıcı faktörlerini bu şekilde sıraladıktan sonra bir de alınabilecek önlemlere bakalım : 1 . Kriz yönetimi , iş sürekliliği , risk
ETİK Weinstein etik zekâ için 5 temel prensip öngörmektedir: - Hiç kimseye ve hiç bir şeye zarar verme - İşleri sürekli daha iyi hale getir - Başkalarına saygı göster - Adil ol - Sevecenlik/Şefkat göster Çoklu Zekâ Kuramı: Çoklu zekâ kuramı 1983 yılında Howard Gardner tarafından zekânın sadece mantıksal akıl yürütme- den ibaret olmadığını ve farklı özel boyutlardan oluştuğunu öneren bir modeldir. Prof. Gardner bu model ile yıllarca hâkim olan mantık, matematik, görsel ve sözel zekâyı içeren bilişsel zekâ ölçme yöntemi olan IQ’nun saltanatını yıkmıştır. Ona göre insanların sahip oldukları çoklu zekâ elementlerin- den her biri yaşamak, öğrenmek, problem çözmek ve insan olmak için kullanılan etkili birer araçtırlar. Einstein “Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsa- nız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir” diyerek aslında tek tip zekâ testi modelinin işlevsiz- liğinin altını çizmiştir. Prof. Gardner'a göre Zekâ türleri : 1.Sözel - Dilsel Zekâ – kelime, konuşma ve yazma 26 becerisi ile alakalıdır 2. Mantıksal - Matematiksel Zekâ – mantık, mate- matik ve eleştirel düşünme ile ilgilidir. 3. Görsel - Mekansal Zekâ – zihnin gözüyle gör- “Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirecektir” Einstein selleştirme yeteneğinidir. 4. Bedensel - Kinestetik Zekâ – bir porblemi çöz- mek için bedeni kullanma yeteneğidir. 5. Müziksel - Ritmik Zekâ – müzikle kendini ifade edebilme ve algılama yeteneğidir. 6. Kişisel - İçsel Zekâ – kişinin kendisini tanıma yeteneğidir. 7. Kişilerarası - Sosyal Zekâ – Bireyin çevresinde- kileri anlama yeteneğidir. 8. Doğa - Varoluşcu Zekâ – doğayı tanıma anlama yeteneğidir. Son yıllarda Kişilerarası ve Kişisel Zekâ tanımları bilim insanları ve eğitim bilimciler tarafından "Duy- gusal Zekâ" başlığı altında ele alınmaktadır. Duygusal Zekâdan Etik Zekâya Doğru Etik Zekâ’yı tanımlamadan önce Etiği tanımlamakla işe başlamak gerekiyor. Etik: doğruyu yanlıştan ayırma disiplini ve neye hakkın olduğunu bilmekle beraber her durumda neyi yapmanın doğru olacağını araştıran bir düşünce nosyonudur. Etik, felsefenin bir dalı olarak doğru ve iyi yaşamayı/karar vermeyi araştıran bir daldır. Etiğin odağı kişinin kendisi olduğu kadar diğerlerinin yararına da düşünmektir. Bu açıdan Ahlak ile Etik birbirine çok ben- zeyen iki kavramla olmakla birlikte; Ahlak kişiden kişiye, toplumdan topluma coğrafyadan coğrafyaya değişirken etik evrensel normları esas alır. Bu nedenle bu yazıda ahla- ki zekâ kavramı yerine etik zekâ kullanılacaktır. Bruce Weinstein, duygusal zekâya sahip insanların em- patiyi kullanarak diğer insanların nasıl hissedeceklerini fark etme yeteneği olduğunu ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını aynı zamanda kişilerin günlük hayatta kararlarını verirken bir pusulaya ihtiyaç duyacaklarını savunmuştur. Weinstein, etik zekânın sadece neyin doğru olduğunu bilmek değil aynı zamanda doğruyu yapmak için gerekli cesareti göstermeleri olarak tanımlamaktadır. Profesör Martin Kilduff ise “Kurum- larda duygusal zekânın stratejik kullanımı: Karanlık tarafı keşfet- mek” isimli çalışmasında”; duygusal zekânın duyguyu algılama, kullanma, anlama ve yönetme ile ilgili bir dizi yetenek içerdiğini, duygusal zekâsı yüksek olan bireyler becerilerini, başkalarının aleyhine bile olsa kendi çıkarlarını geliştirmek için kullanabileceği sonucuna varmıştır. Yüksek duygusal zekâya sahip kişiler kurumlarda: başkalarının duyguları- nı algılar, başkalarına odaklanabilir, kendi duygularını kişisel kazançları için gizleyebilir ve duygu yüklü iletişim akışını kontrol edebilir. Bu nedenle duygusal zekânın liderlikte tek başına yeterli olmadığını eğer kişinin etik pusulası gelişmemişse duygusal zekâsı yüksel bir kişinin başka kişilere ve hatta kurumlara Afrika atasözünde de- nildiği gibi “hızlı git- mek istiyorsan yalnız git ama uzağa gitmek istiyorsan birlikte git” lafını etik lider düstur edinir. bile zarar verebileceği so- nuçlarına ulaşmıştır. Liderlerin Pusulası: Etik Zekâ Etik zekâ ilk olarak 2005 yılında Doug Lennick ve Fred Kiel tarafından “ doğruyu yanlıştan ayrıma ve doğru olduğuna inanı- lan değerlere göre hareket etme yetkinliği” olarak tanımlanmış, etik zekânın aynı bedendeki bir kas gibi çalıştıkça gelişebileceğini, genetik olmadığını, çevresel faktörlerle gelişebileceği veya gerileyebileceğini savunmuşlardır. Beheshtifar, Esmaeli ve Moghadam ise 2011’de yaptıkları çalışmada etik zekânın herkes için merkezdeki zekâ türü olması gerek- tiğini, hem bilişsel hem de duygusal zekâdan ayrıca ele alınması gerekti- ğini savunmuşlardır. Çok tecrübeli bir kaptan olduğumu- zu yıllar içinde edindiğimiz bilgi ve başarıların da bizim son model ge- mimiz olduğunu düşünelim. Bilişsel zekâmız gemimizin teknik donanımı- nı, duygusal zekâmız da gemimizde çalışan iş arkadaşlarımızın güvenini kazanıp onları etkin yönetmemize olanak sağlıyor. İlk bakışta yolculuk için her şey yerinde gibi görünü- yor ama bir bileşen eksik: “nereye gideceğimizi bilmek” ve bunun için “doğru rotayı izlemek”. Doug Lennick ve Fred Kiel etik zekâ için 4 yetkinlikten bahsetmişlerdir: 1- Dürüstlük: İnançlarımız ile hareket- lerimiz arasındaki tutarlılık, doğru olanı yapma her zaman doğruyu söylemek 2- Sorumluluk: Hareketlerimizin sorum- luluğunu almak, hataları kabul etmek ve onlardan ders çıkarmak, 3- Affetme: Hem kendi hatalarını hem başkalarının hatalarını affedebilmek 4- Sevecenlik/Şefkat: Aktif olarak baş- kalarını ve toplumu düşünerek hareket etmek. 27