ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 38

                                  P acific: büyük okyanus , barışçı package: paketlemek , paket, koli packet: paketlemek , paket, bohça page:çağrı cihazını aramak , sayfa paid: maaşlı, ödenmiş pain: canını yakmak , ağrı, acı painful: acıtan, üzücü, can sıkıcı painter: ressam, boyacı pair: çift olmak , çift palace: saray pale: solmak , sınır , soluk, açık palm: avcunda saklamak , avuç içi, palmiye pan: sert eleştiri yapmak , kır tanrısı [mit.] , tabiat panel: lambri ile kaplamak , toplu görüşme, levha panic: paniğe kapılmak , panik, telaş pants: paçalı don, pantolon papa: baba paper: kâğıt kaplamak , kâğıt, kâğıt para, evrak , önemsiz parachute: paraşütle atlamak , paraşüt parade: geçit töreni yapmak, gösteri, geçit töreni paradise: cennet paragraph: paragraf parallel: paralel yapmak , paralel, benzer , koşut parcel: bölmek, parsellemek paket, parsel pardon: affetmek , bağışlama, özür ünl. pardon parent: ana, temel , ebeveyn paris: Paris park: parketmek park, otopark parliament: meclis parrot: papağan gibi tekrar etmek , papağan part: ayırmak , kısım ök. yarı, kısmen part-time: yarım günlük , yarım gün participate: katılmak, pay almak particles:                                         particular: ayrıntı , belirli, özel particularly: özellikle partly: kısmen partner: ortak etmek , ortak, eş parts: bölge, parçalar party: parti, grup passage: geçit, koridor [brit.] passenger: yolcu, gezgin passive: edilgen çatı , pasif, edilgen passport: pasaport, giriş izni password: parola, şifre past: geçmiş , eski , geçecek şekilde pasta: makarna paste: yapıştırmak , macun, hamur, tutkal pastime: eğlence, hobi path: patika, yol, meslek patience: sabır patient: hasta , hoşgörülü, sabırlı patrol: devriye gezmek , devriye patron: sürekli müşteri, patron, koruyucu pattern: örnek almak , örnek, model , ideal paul: Paulus pause: duraksamak , durma, mola paw: pençe atmak , pati, pençe payment: ödeme, masraf pea: bezelye şeklinde , bezelye peace: barış , sükunet ünl. susun peach: şeftali peak: doruğa ulaşmak zirve, tepe, uç peanut: önemsiz, küçük , fıstık pear: armut pearl: inci avlamak, İncilerle süslemek , inci, sedef , inci gibi peasant: köylü , cahil tip peculiar: özel eşya, ayrıcalık , özgün, acayip pedal: pedal çevirmek, pedal , pedallı pedestrian: yaya , yayalara ait peel: kabuğunu soymak , kabuk pen: kaleme almak , kümes, tükenmez kalem penalty: ceza, penaltı pencil: kurşunkalemle yazmak , kurşunkalem