ILLUSTRATED ENGLISH DICTIONARY sözlük | Page 13

                                    D ad: baba, babacığım daily: günlük, gündelik ,günlük gazete daisy: papatya,pırlanta gibi insan dam: baraj yapmak, engellemek baraj, engel        damage: zarar vermek ,zarar, hasar damp: nemlendirmek , nem, üzüntü, nemli dan: judo kuşak derecesi, Dan danger: tehlike, tehdit dangerous: tehlikeli, riskli dark: karanlık, koyu renk ,loş, kasvetli darkness: karanlık, esrarengizlik darling: sevgili sevilen ünl.sevgilim dash: vurmak, çarpmak hücum, darbe date: tarih atmak, buluşmak ,tarih, randevu daughter: kız, kız evlât david: dawn: şafak sökmek şafak vakti day: gün, gündüz dead: ölü zaman ölü, çıkmaz aşırı deadline: son teslim tarihi, zaman sınırı deadlock: çıkmaza girmek çıkmaz, tıkanıklık deaf: sağır, kulak asmayan dear: sevilen kimse sevgili samimi olarak death: ölüm, yıkım debatable: tartışılabilir, kuşkulu debate: çekişmek, tartışmak debt: borç, borçlu olma decay: çürümek, bozulmak çürük deceive: kandırmak, dolandırmak december: Aralık decent: terbiyeli, saygın, hoşgörülü decimal: ondalık ondalık, onlu decision: karar, sonuç decline: düşmek, azalmak çöküş, gerileme decrease: küçülmek, azaltmak azalma, küçülme deed: senetle devretmek iş, kahramanlık, başarı deep: derinlik; koyuluk derin, koyu deeply: derinden deer: geyik default: yükümlülüğünü yerine getirmemek ihmâl, kusur defeat: yenmek yenilgi, hüsran defence: savunma, himaye defer: ertelemek, saygı göstermek