Hazreti Ali'nin 100 Öğüdü | Page 97

“ Sen rızkını aradığın gibi , rızkın da seni arar .”
Rızıkların en değerlisi , en güzeli manevi rızıktır .
Hüdavendigar Mevlana , bu rızkı ab-ı hayata , ab-ı hayat kaynağını da mürşid-i kamile benzetir ve şöyle buyurur : “ Allah ’ ı çağırın , ağlayıp inlemeyi bırakmayın ki Allah ’ ın merhameti sizlere erişsin . Baş kesmek ne demektir ? Dünyada nefsi öldürmek , nefsin dileklerini terk etmek . Nefsi , mürşid-i kamilin gölgesinden başka hiçbir şey öldürmez . O nefis öldürenin eteğine sımsıkı sarıl . O , ab-ı hayattır . Bu sudan ayrılırsan , ayrılık seni paramparça eder . Vakit henüz varken , bu ırmaktan su içmeye bak …"
Susamış kişi Hakk ’ ı arayan yolcudur , suyun kaynağı da mürşid-i kamildir . Mürşid-i kamil , susamış kişiye ab-ı hayattır . Çünkü bir mürşid-i kamil , Kur ’ an-ı Natık ’ tır , Hazreti Muhammed ’ in bütün nurlarına ve hakikatlerine sahiptir . Onun sohbetleri vasıtasıyla tüm bu hakikatleri öğrenirsin , aydınlanırsın .
Hüdavendigar Mevlana bir beyitinde de şöyle buyurur : “ Demir gönlüm yandı aşkla , alındı masivadan ; tertemiz bir ayna oldu , onun güzel hayalini düşürdü içime . Cevirler vefa oldu , duruldu bozbulanık sıfatlar . Beşerlik fena buldu , Hüda sıfatı geldi . Getirin çömlekleri , doldurun tulumları ; ab-ı hayat geldi , ilahi saka geldi ...”
Hüdavendigar Mevlana ’ nın , her zerresi aşktan sarhoştu ve tamamen teslimiyetteydi . Ne dünya ile ne de ahiret ile bir pazarı vardı . Onun pazarı tamamen Allah ileydi . Hazreti Mevlana patlamaya hazır bir volkan gibiydi ve bu patlamayı yapacak bir kıvılcım bekliyordu . İşte Hazreti Şems , Mevlana ’ nın kıvılcımı oldu . Cenab-ı Mevlana , Hazreti Şems ’ in ateşinde öyle bir parladı ki , hem Şems yandı hem de bütün dünya onun muhabbet ateşinin nuruyla aydınlandı .
Mevlana ’ nın sakası , yani gönül sakisi Şems ’ ti ; şimdi de bizim muhabbetlerimiz hep o ilahi sakadan , Mevlana ’ dan . Bizlerden işleyen hep O ’ dur .
97