Hazreti Ali'nin 100 Öğüdü | Page 88

“ Size nimet geldiği zaman , az şükürle onu uzağa kaçırmayın .”
Hüdavendigar Mevlana , “ Sana rızık vereni düşünmek , ona şükretmek , onu hatırlamak , minnet hisleri duymak sana helal rızık yerine geçecektir !” diye buyurur .
Allah ’ a sevgimizden , saygımızdan temiz bir gönülle ona koşarak , güzel bir tat alırız . Allah , bizlere sağlık , güzel nimetler , güzel dostlar vermiş , bizim vazifemiz ona şükretmektir . Biz yaşadığımız ana gece gündüz şükrederek , Yaratıcıyı dilimizin döndüğü kadar en güzel şekilde anlatmaya çalışıyoruz ve onu kendimizin dışında bir an bile tutmuyoruz .
Gözümüz onun kudretiyle görüyor , kulağımız onun kudretiyle işitiyor , elimiz onun kudretiyle tutuyor , ayağımız onun kudretiyle yürüyor . Vücudumuzda bulunan bütün azalardaki dirilik onun kudretiyledir . Madem ki bizi bu kadar sevmiş , her türlü güzelliklerle donatmış , biz de onu isteyelim , onun güzelliklerini içimize dolduralım . Başkalarının işlerinden bahsetmeyelim . Hazreti Muhammed der ki : “ Başkalarının hesabı ile uğraşanlar , benim ümmetimden değildir .” Kendi ihtiyaçlarının peşinde koşacağına , başkasının işlerini merak eden kişi hep kayıptadır .
Allah ’ ın hiçbir şeye ihtiyacı yok . Biz , onu zikrederken , onun o güzel vasıflarını içimize doldurmaya , onun o güzelliklerini tefekkür etmeye , o esmanın hüsnası olmaya çalışalım . O dışımızda değil , içimizdedir . Çünkü , Allah ’ ı zikretmesen bile , kalb her saniye devamlı “ Allah ” diye zikrediyor . Onunla diriyiz ama eğilmiyoruz . Bir an kalbimizi dinleyelim , kalbimiz bir saniye bile sahibini bırakmıyor , biz nasıl onun dışına çıkabiliriz . Ona dört elle sarılmak , onun dışına çıkmamak lazım .
Biri sana bir şey verse , “ Teşekkür ederim ” dersin . O sana sağlık , iş , güzel dostlar vermiş , hatta kendini de sana vermiş . Onun kudretiyle görüyor ve işitiyorsun . Neden şükretmeyeceksin ? Hastalık zamanında , sıkıntı zamanında da Allah ’ a hamd edersin , yine teslimiyetli davranır , isyan etmezsin .
88