Hazreti Ali'nin 100 Öğüdü | Page 31

“ Dünya nimeti kimseye baki değildir ; şiddeti de nimeti de devamsızdır .”
Unutmayın ki , bu dünyada hiçbir şey bizim değildir , bize ait değildir . Bizde olan ve bize verilen her şey geçici birer emanettirler .
Dünyadaki yaşamımız boyunca her an bizlerden kısmen veya tamamen alınabilirler ve her şey aslında tekamül yolunda ilerlememiz içindir .
Bizlere verilmiş olan emanetlere ne kadar çok bağlanır ve onları elde etmek için ne kadar uğraşırsak o nispette kendimizi mahkum etmiş oluruz ve bağlandığımız şeylerin kölesi haline geliriz .
Dünyaya yakınlaşmış , Allah ’ tan uzaklaşmış oluruz .
Kendini bilen insan ne dünyaya ne de dünya nimetlerine bağlanır . Onların geçici olduklarını bilir . Ancak yaşamını sürdürmek için çalışır ve çalışmasının karşılığını alır , fakat onlara bağlanmaz . Dünya nimetleri kendini bilen insan için ancak araçtır , amaç değil . Onların kendisine ancak emanet olarak verildiğini bilir ve huzurlu yaşar .
Önemli olan , bir kenara çekilip hiçbir şeyle meşgul olmamak değil , tam aksine her şeyin içinde olup hiçbir şeye bağlanmamaktır . Dünya ve dünya nimetlerine karşı beslediğimiz istek ve arzularımızı dizginlemek ve böylece benlikten ve nefsten arınmaktır .
Bizim diye zannettiğimiz her şey , bedenimiz , canımız da dahil olmak üzere , Allah ’ ındır . Elimizdeki her şey , Allah ’ ın bizlere vermiş olduğu geçici emanetlerdir . Emanetlere hiyanet etmeyelim , bağlanmayalım ve sahiplenmeyelim . Zira Cenab-ı Allah gün geldiğinde hepsini bizden geri alacak . Canımız da Allah ’ a ait olduğuna göre , o halde Allah ’ ın bahşetmiş olduğu bu lütfu hor kullanmayıp zayi etmeyelim ve onu Allah ’ ın hakikatinin doğrultusunda kullanalım .
Hüdavendigar Mevlana , Divan-ı Kebir ’ inde , bu konuda bizlere şöyle bir nasihatte bulunuyor ve diyor ki : “ Aşıkların arasından başka yerde ömür sürme , meyhaneden başka bir yerde oturma ! Etrafına dikkatle bak da gör ki , dünya bir tuzaktır ; dünyaya ait arzularımız , isteklerimiz ise o tuzakta bulunan birer yemdir ! Dünya tuzağına koşma , yem hevasına düşme ! Dünya tuzağından kurtulunca , gökyüzüne ayak bas ; gökten başka bir eşiğe ayak basma ! Güneşe , mehtaba iltifat etme , yüz verme ! Çünkü sen , bu dünyaya ait değilsin ! Sen , ötelerden geldin ; o eşsiz güzelden başkasını dileme ! Kase nasıl suyun üstünde durmaz çalkalanırsa , sen de o olmayınca bir yerde karar kılma , sen de çırpın dur ! Eline kaseyi alıp her mutfağa koşma ! Hava , zaman
31