Hazreti Ali'nin 100 Öğüdü | Page 24

“ En büyük mücadele , nefsinizle yaptığınız mücadeledir .”
Bir gün Hazreti Ali Efendimiz savaşta dövüşürken karşısındaki cengaveri almış altına tam Zülfikarını çekmiş boynuna vuracak iken , cengaver ansızın Hazreti Ali ’ nin yüzüne tükürmüş . O esnada Hazreti Ali Efendimizin safrası kabarmış ve hemen Zülfikarı elinden atmış . Cengaver , Hazreti Ali ’ nin bu hareketine çok şaşırmış ve demiş , “ Ya Ali niye kılıcını vurmadın boynuma ? Ben sana hakarette bulundum .” Hazreti Ali ona şu cevabı vermiş : “ Sen benim yüzüme tükürdün benim safram kabardı . Ben Zülfikarı o haldeyken senin boynuna vurmuş olsaydım , hizmetim nefsim için olacaktı Allah için olmayacaktı . Ben burada nefsim için dövüşmüyorum , Allah için dövüşüyorum . Kılıcı bunun için bıraktım .” Cengaver , Hazreti Ali ’ nin bu sözünü işitince , “ Sizin ne kadar büyük bir inancınız büyük bir imanınız varmış , ne olur bana talkın et , ben de sizin safınıza geçmek istiyorum .” Hazreti Ali , “ Gel ” demiş , “ seni Hazreti Muhammed ’ e götüreyim , o sana talkın etsin .” Cengaveri Hazreti Muhammed ’ e götürdü , Hazreti Muhammed ona talkın etti , Müslüman oldu . Büyük bir iman sahibi oldu ve çok güzel hizmetlerde bulundu , Hazreti Ali Efendimizin yanında yer aldı . Cengaver aynı zamanda kalabalık bir kabilenin evladı idi , kabilesini de Hazreti Resulallah ’ a getirdi , Müslüman ettirdi .
Yani , şifai davranmak nefse uymamak insanı hep kazanca götürür . Ama nefsine uyudun mu her zaman kayba , zarara , ziyana gidersin .
Uhud Savaşı çok büyük bir savaştı . Savaştan sonra Hazreti Peygamber aldı sahabesini karşısına , sahabe ona dedi ki : “ Ya Resulallah bu savaş kıyameti andırdı .” Hazreti Peygamber , “ Bu savaş küçük bir savaştı , asıl büyük savaş bundan sonra başlayacak ” dedi . “ Nasıl olur ya Resulallah ?” dediler , “ bu çok büyük bir savaştı .” Hazreti Peygamber dedi ki : “ Biz bu savaşta görünen düşmanla savaştık , biraz gaflete dalsak düşman bizi yenerdi ; ama bir de görünmeyen düşmanımız var , her an bize tuzak kuruyor .” “ O kimdir ya Resulallah ?” dediler . “ Nefsimiz ” dedi . “ Şimdi nefsimizle savaş edeceğiz . Nefsimizin isteklerine karşı gelirsek , biz mümin sıfatına ereriz . Fakat nefsimize ikramda bulunursak mümin sıfatından çıkmış oluruz .”
Hüdavendigar Mevlana ’ nın ilk şeyhi Seyyid Burhaneddin Hazretlerinden de bir örnek vermek istiyorum : O da bir gün yolda giderken , karnı çok acıkıyor . Bir yemekhanenin önünden geçerken , bakıyor ki içerde tavuklar kızarıyor , pirzolalar , kebablar , çeşit çeşit yemekler pişiyor ; bunları görünce Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin nefsinin canı çekiyor . İşte o anda Seyyid Burhaneddin Hazretleri nefsiyle konuşuyor , diyor ki : Sana diyor , isteklerini vereceğim , ama ben de senden bir şey isteyeceğim . Nedir ? Bak
24