Haziran haziran | Page 83

Gurûb Etdi Güneş Dünya Karardı Kuantumî – Mustafa Karagöz Mecnunun ayırıcı özelliği bir şeyin hayatını geceye (leyle) çevirmesidir. Işığını mı kaybediyor, yoksa ışık Leyla mı oluyor? Görmek için ışık elzemse Leyla görüldüğünde ışık kaynağı nedir, yoksa görmek bu mevzuya dâhil değil midir? Bu sorular karşıma ışığın peşinde geceye demir atanları, yani güneş sistemini leyla sistemine ışık vasıtası ile dönüştürenleri, çıkardı. Sorulardan soru üretebilmek, geceye müptela olabilmek adına ışıktan varlığa uzanan süreci incelemeye yeltendim. Işığın temel birimi, kütlesiz enerji paketi veya en basit tabirle elektrona benzeyen bir yapı olarak düşünebileceğimiz fotonların çift yarık deneyi, iyi bir başlangıç. Bu deneyde; bir ışık kaynağı, fotonları karşısında bulunan dedektöre fırlatıyor. Aynı yerden, aynı fiziksel şartlar altında fırlatılan fotonlar dedektör de farklı yerlere çarpıyor, ezber bozucu bir hadise. Yani aynı tabancayla, aynı fiziksel şartlar altında, mermi attığınızı düşünün ve farklı yerlere çarpsın, olacak iş değil. Fotonun önceden nereye gideceği ve nerede toplanacağı öngörülemiyor ve f otonu kanalize etme adına dedektörle ışık kaynağı arasında bir ayraç konuluyor. Ayrıcı duvarda iki tane birbirinden bağımsız yarık mevcut, bunları duvar üzerinde ince uzun yarıklar olarak düşünebiliriz. Sadece bir yarık açılıp diğeri kapandığında foton açılan yarığın arkasına isabet ediyor ve yine sadece bir noktaya değil, gelişi güzel, açılan yarığın arkasına dağılmış vaziyette. İki yarık birden açılınca iki yarığın arkasında gelişi güzel beklenilen foton dağılımı, iki yarığın arkasında ve iki yarık arasındaki bölgeye de isabet ederek bir desen oluşturuyor, nasıl yani foton geçirmeyen bölgeden, duvardan mı geçebildi? Dedektöre çarpan fotonların sayısına, sıklık dağılımına, göre bir histogram oluşturursak karşımıza tipik bir dalga şekli çıkması işi daha da ilginçleştiriyor. Yani ışık bildiğimiz dalga gibi davranıyor hatta dedektöre çıkardığı şekil dalga interferans deseninin aynısı dolayısıyla su dalgaları ile yapılan çift yarık deneyine benzeyen bir şekille karşı karşıyayız. Fakat bu dalga, bildiğimiz maddesel bir dalgadan ziyade, fiziksel sürecin matematik olarak ifade edilmesi olarak düşünülebilir. 83