Haziran haziran | Page 8

DİLEKÇEDE YİTİK SESLER Leyl-i Mercan Ben yitik bir şairim. Gecenin pususuna durmuş, Uzakları sevmenin acısına Ömür vermiş yitik biri. Karanlıktan başka, Anısına sığınacak yer bulamamış çocuklar, Birikti içimde, gidişinden bu yana Sen öte yana ben bir yana. İçinde önceden verilen haberler, Bu yollar ki peşine düșülenler. Anne yorgun, anne esmer Bu yolu geçse geçse Virane analar geçer. Beni bu yolda bulduklarında Soğuktan buz kadına dönmüş yüreğim Beni bu yolda koyduklarında Ellerimde tenha çığlıkları Beni bu yolda vurduklarında İçinde uzak baharlı çiçek düşlerim Beni bu yolda.. Beni savunamaz gülümseme kuyrukları Ben kuyruğumu kurtaramadım Yaşamaktan, Gelişen neyse gelişti, Büyüsün diye içimdeki yedi, Beceremedi. Kaldırsa yaralarımı güneş yüzüğü Çöller kaldı avuçlarında tenhaların. Bütün yükü bende bu Ben parçalanmaz, yanmaz yapışmaz Acımasız zamanın. kalitede değilim! Kaldırsa sokaklar buz bakışlarını Anlamadılar. Yüklenemez yerdekiler, Anlamazlar bir gün, göklere hasret naaşımı. Belki bir asır geçer kimsesiz kuytu Beni vermesinler onların omuzlarına; köşelerde, Vasiyetimdir. Anlamazlar kuş tüyü döşeklerde. Son arzumdur Ben yitik bir anneyim yitip gitmeye yeminli anneme ; Geçip gittiği sokakları ‘‘Yitik şairleri doğurmasın bir daha Çocuklarının rüyasına getiren. özlemin...’’ 8