Haziran haziran | Page 76

HOŞ GELDİN; RUHUMUN 30 DİŞLİ ANAHTARI – MERVE DİKEN Kitap kimler için kıymetli ise Şehri ramazan da onlar için kıymetlidir. Zincirlerini kırmak isteyenler içindir, ruhun salıverilmesi. Halinden hoşnut, prangalarını seven biri için ‘hadi açtık kilitlerini’ demenin ne faydası olabilir? Yürümesi beklenebilir mi? Şehri ramazan gelişiyle bir de ‘oruç’ kavramını getiriyor hayatımıza. Yani ‘haz veren şeylerden biraz uzak dur.’ Haz öyle bir şey ki keyfiyet arttıkça ona düşkünlüğümüz artıyor. Bir zaman sonra kendimizi sadece o hazzı yaşarken ya da onu arzularken buluyoruz. İşte Şehri ramazan uyarıyor: ‘Eline, diline, gözüne, ayağına, midene, aşağı uzuvlarına vb. oruç tuttur.’ Eline oruç tuttur ki olur olmadık her yere uzanmasın. Uzandığı her maddeye gönlünü bağlamasın. Diline oruç tuttur ki, malayaniden, adam çekiştirmekten, yalan söylemekten vs. uzak durasın. Kısacası azaların dinlensin. Kısacası her azan yaratılışında olduğu gibi asıl görevine dönsün. Kısacası ruhun yerini ve kendini bulsun. Şehr-i Ramazanın kelime manasını düşünecek olursak da ramazan kelime olarak ‘kızgınlıktan (sıcak) yanmak’ manalarına gelir. İşte böyle 40 ayaklı nefsimizi hafif hafif tutuşturup ruhumuzun on bir ay boyunca yerini genişleteceğimiz mübarek bir ay aslında. Mevlana’nın dediği gibi ‘Hamdım, piştim, yandım…’ Şehriramazan bizi olmaya, kul olmaya götürüyor. 76