Haziran haziran | Page 60

TOPLUM VE YAZAR İbrahim Hakkı Kaymak Şanlı milletlerin temsilcileri, politikacılar ve yüksek devlet erkânı bir yana bırakıldığında şairler, yazarlar ve fikir adamlarıdır. Milletin şairleri ve yazarları, milleti ve milletin sorunlarını yazanlardır. Yazarın, yazı malzemesi olan dil ise milletin yapı taşıdır. Bir milletin dilini kullanıp ondan izler taşımayan bir eser ortaya koymak imkânsızdır. Yazılan eserin döneminin siyasi zihniyetinin yanında toplumun yaşantısı yazarları etkiler. Bir istibdat dönemi yaşayan toplumun içinde, yazar toplumun sorunlarını kolay kolay dile getiremez. Bu açıdan milletlerin destanları, menkıbeleri ve efsaneleri sözlü olarak söylendikten sonra, gelecek nesiller için yazıya geçirilmesinde en büyük görev toplum içerisinden yetişmiş, bilinçli yazar, şair ve fikir adamlarına düşmektedir. Türk tarihinin ve edebiyatının zirvesi olarak teşkil edilen Dede Korkut Hikâyeleri ile doğal destanlarımızdan Ergenekon, Göç ve Türeyiş destanları tarihimizden dersler çıkarabileceğimiz ve yönümüzü tayin edecek eserlerdir. Bir toplumu var eden en önemli iki öge tarih ve dildir. Bir toplum tarihinden ders çıkarıp çıkardığı dersleri dil aracılığıyla yeni nesillere aktarmazsa tarih yeniden tekerrür eder ve milletler çeşitli felaketleri yeniden yaşarlar. Sanatın sanat için yapıldığı dönemlerden birisi olan Divân edebiyatı döneminde şairler toplumun sorunlarından uzaklaşmış ve yüksek zümreye hitap eden süslü, sanatlı ve ağır bir dille şiir ve Yazılarını yazmışlardır. Tanzimat dönemine kadar bu şekilde devam etmiştir. 60