KARARMıŞ YÜZLERIN GÜNEŞE HICRETI: RAMAZAN
“Ey meleklerim! Amel
edenin mükafatısizce
nedir?”
Ve sen bakarsın ötelerden,
unutma ne olur Sen de
hatırla bizi gittiğin yerlerde.
“Ne güzel bir haneydi, bizi
Melekler, ‘Sen bizim ilâhımız mesut etti” de olur mu?
ve emirimizsin. Onların
Biz öyle yapamasak bile,
mükafatını ancak sen bilir
“Kadrimi de bildi kıymetimi
ve verirsin’; derler. Yüce
de” deyiver olur mu?
Allah da meleklere şöyle
Bizim dilimiz marazlıdır,
der:“Şahit olun! Onların
derdimizi zor anlatırız ulu
oruçlarının ve gece
mahkemede. Sen bize
ibadetlerinin mükafatı
inşirah ol, Musa (a.s)’a
benim rızam ve
yardım eden Harun (a.s.)
mağfiretimdir. Evlerine
suretiyle. Bayramdan sonra
bağışlanmış bir şekilde
bize kalan tüm güzellikler,
dönsünler.’; Âhh! güzel
şevval duruluğunda
dost alırız senin kokunla
senden hediye...
birlikte berâtımızı elimize,
Âhh Sevgili! Ey Sevgili!
hüzün kokar bayram
Bütün yarımlarımızı
sabahı yer yer çatlamış
tamamlayıp gidiyorsun ya
toprağa değen yağmur
şimdi. Ardından hasrette bir
misaliyle. Sarılırız sana doya gönül, içli bir dua
doya yetimlerin gözlerinde, Sahabe-i Kiram
bayram ziyaretletinde,
Efendilerimizin (r.a) diliyle
çocukların tebessümünde. "Ya Rabbi Ramazanı
Selvi boylu bir Yâr’dan
bizden razı eyle ve bizi
ayrılmış gibi, “Ya nasip
ulaştır yine ümmetin baharı
bakalım seneye” diye
olan çiçeklerin açtığı bu
ciğerimize iner yaşlar.
kutlu mevsime…”
36