HOŞ GELDIN EY ŞEHR-I YÂR..
Sevim Soylu
Baharı muştuladın gelişinle
bir kez daha yorgun
sinelerimize.. Bizler çoğu kez
içinde bulunduğumuz anın
farkına bile varmadan
yaşarken senin
varlığın beşinci bir mevsim
gibi açtı gönüllerimizde..
Her gün içtiğimiz su,
yediğimiz yemek,
soluduğumuz hava apayrı
bir mana kazandı seninle..
Gelişinle mesrur olduk,
farkına vardık hissiz
gönüllerimizin.. Sen
temizledin pasını, kirini,
tozunu yüreklerimizin..
Yorgun gönüllerimizi
ikliminde dinlendirdik.
Huzura kavuştuk, sarıldı tüm
kırık yanlarımız;
toparlandı dağınıklıklarımız..
Seninle yeniden paylaşmayı
öğrendik; fakirin halini daha
bir idrak ettik.
Sen varken hiç kimse
yalnızca kendini
düşünmedi. ‘Bana ne’
diyemedi hiç kimse..
İnsanlığı düşünürken
insanlığımızı da gözden
geçirdik.. İnce şeyleri
düşünmeye vaktimiz bile
yokken hayret edeceğimiz
kadar inceldik.. Elimizin
altında türlü yiyecekler
dururken bizler nefislerimizi
susturup Rabbimizin
iznini bekledik. Senin de
bizim de ilahımız olan tek
ve ortağı bulunmayan
Rabbimizin.. O ki
temizlenelim diye yolladı
seni, başımıza taç ettik..
Ramazanın gelişine
sevinmek imandandır
dediler bize hep. Biz de bu
yüzden her yıl yeniden
gelişini sevgiliyi bekler gibi
bekledik.
30