İNSAN NE İLE YAŞAR - ÖMER FARUK ERDOĞAN
Bir mazlumun feryadını yüreğimizde hissetmedikçe, kıyıya
vurmuş Aylan bebeğin minik cesedine soluğumuz kesilmeden
bakabildikçe, tek başına aç, susuz, anasız, babasız çöl geçen
dört yaşındaki çocuğun yerine kendimizi koyup bir tefekkür
edemedikçe, hele hele Allah-u Teâlâ’nın bu aymazlığımızın
hesabını
bizlerden soracağı fikriyle kahrolmadıkça pek de yaşıyor
sayılmayız.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde:; ‘’Komşusu
aç iken tok yatan bizden değildir.’’ demiştir.
Hz. Zeynel Abidin (r.a.) geceleri fakir ve gariplerin evlerini
dolaşıp sırtında çuval çuval yardım malzemesiyle mazluma
umut olmaya gayret etmiştir.
Peki biz; tam da bu eksende kendi insanlığımıza ne diyeceğiz?
Müslümanlığımıza hangi payeyi takacağız?
Daha da ötesi devrin mazlumları Huzur-u mahşerde karşımıza
çıktığında kendimizi hangi sözlerle savunacağız?
Ne ile ve nasıl daha iyi yaşanacağını bilemem ama bu sorularla
yaşamak vicdana ağır gelir vesselam...
24