Haziran haziran | Page 17

17

EVİME GITSIN YETER... Rabia Selvanur Şanlı

Bu kalabalık pembe vagonlu uzun modern trene bindiğim andan beri düşünüyorum, bizden başka onlarca insan var bu vagonda; onlarca hikaye, onlarca ünvan, her hikayenin bir baş karakteri, her karakterin bir ailesi, her ailenin ayrı bir hikayesi var. Aniden ayılmamı sağlayan ise koca bir gerçek oluyor, bu hayat masalının sonunda baş karakter ölüyor. Ölüm, bir hikayeyi bitirmenin en doğal halidir bana kalırsa. Ölüm kadar‘ hiç’ te bırakabilecek başka güç var mıdır evrende? Ölmeden iki saniye önce ne düşünmüştü, Ölmeden önce kimdi, Şimdi kim? Bu hikaye kimin? Bu hikaye benim diyebilecek bir şey bıraktı mı ardında, var olmak için kim olmak için yaşamıştı ki... Kocaman, kalabalık pembe bir vagonda zihnimin yaptığı sorucevap oyununa bir ara verip inceledim yüzlerini; Yorulmuş bedenler ardına saklanmış, soluk bir umut ışığı. Bu soluk ışık mıydı onları hayatta tutan? Bilemedim, evime giden durakta indim. Şimdi yeni yüzler, yeni hikayeler yeni umut ışıkları beni bekliyor. Bu yenilikler arasında bir önceki vagon önemli olmuyor insan için. Bir sonraki vagonum evime gitsin yeter...

17