Merhaba İbrahim Bey. Şiir nedir?
O kadar çok tanımı var ki şiirin. Neredeyse herkes için farklı bir anlamı, farklı bir duruşu
var. Yine de insanın kalbinden geçenleri, içinden geldiği gibi ortalığa dökmesi diye bir
tanım getirebiliriz belki.. Benim içinse şiir, kendimi ifade etme yöntemi. Bir çeşit
konuşma. Ya da hatıralara uğrama metodu. Hayatın koridorlarında savrulup giderken ,
"bir dakika ben de buradayım" diyebilmektir diye düşünüyorum.
Sizce şiirin hayatımızdaki yeri nedir?
Giderek anlamsızlaşan ve merhameti her geçen gün daha da azalan modern dünya
düzeninde bize kalbimizi, cesaretimizi, merhametimizi hatırlatmaya devam ediyor şiir..
Her şeyin ibreler, tarifeler, kurallar, randevularla ve benzeri acımasızlıklarla örüldüğü bir
çağda, şiir insan yanlarımızın kapısını açı tutmak için çırpınıp duruyor.
Severken, özlerken, kaybederken, beklerken, unutmaya çalışırken şiire ihtiyacımız var.
Bence hayatımızdaki asıl yeri budur şiirin.
En çok hangi duygu hâli sizi yazmaya iter?
Hemen hemen her duygu şiir için kışkırtıcı bir özellik taşır. Ama en çok hüzündür şiirin
kapısını tıklayan.. Ahmet Haşim boşuna "melali anlamayan nesle aşina değiliz" demiyor.
Şiirin tabiatında var bu duygu.
Okumak bir ihtiyaç mıdır, bir kaçış mıdır? N’için okuyoruz?
Elbette bir ihtiyaçtır. Hayatımızda öyle kılmak gerekir. Okumak dışında hiçbir entelektüel
beslenme yöntemi ruhumuzu gerçek anlamda doyurmaz. Dijital ve sanal bir dünyanın
tam ortasında kitaba yönelmek, aynı zamanda bir başkaldırı yöntemidir de.. Mevlâmızın
bize önerdiği de budur elbet. Hepimizce malum ki yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in
vahyolunan ilk kelimesi "oku"dur. Bu genel önermenin ışığında okumaktan yana olmak,
fıtrattan da yana olmaktır.
Siz hangi türde okumayı daha çok seviyorsunuz?
Şiir, deneme ve tiyatro metinlerini okumayı öncelikle tercih ederim. Bir de dergileri
okumayı seviyorum. Farklı yazarların farklı metinlerini aynı çatı altında buluşturan
dergiler hep ilgimi çekmiştir. Aynı zamanda dergilerin okul işlevi taşımalarına da hep saygı
duymuşumdur.
Hangi yazar/şair sizi çocukluğunuza götürür?
Orhan Veli. O benim çocukluğumun İstanbul'unu anlatır. Gençliğim ve hatıralarım ise
Cahit abinin Cahit Zarifoğlu'nun yazdıklarındadır. Başta "Yaşamak" isimli sıradışı günlüğü
olmak üzere, Zarifoğlu benim için anılar denizinin gül yaprağıdır.
51