Sonsuzluk
Muhammet Seyyid Özkul
Ey bu sonsuzluk ey bu hülya,
Seni aşıklar gökyüzünden atsın.
Nasibe pranga vurmuş güya,
Zihnimde uçan kelebeklerin batsın.
Duman duman çehreme hayat bul,
Çıkar içimdeki aşk mahiyetini.
Aşkı pare pare yaşarsa kul,
Hiçlikte bulur hidayetini.
Sualler karmaşık, gönüllere dolaşır,
Çiçekler solar cesetlere karışır.
Ey bu sonsuzluğa rahmet yaraşır,
Rahmet isteyenler yayarlar ayetini.
Karanlık kalpler gazapla yıkanır ancak,
Kalbini aşka teslim eden neylesin.
Sonsuzlukta toplanmış kara sancak,
Okçu dağında, aşk onları seyretsin.
Anladıysan sözlerde bir mana,
Bu kalemi tutan elden değil.
Bir vesile geldiyse ervahına,
Sözden uzak ol sonsuzluğa eğil.
Şerbet diye zehri verip ağlatırlar,
Dar ağacına çıkarır, urgan yağlatırlar.
Görmesin diyerek gözünü bağlatırlar.
Yüceltirler aşk için Aşığın şahsiyetini.
12