Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 22 | Page 2

‘Smiling Doctors’ kampanyası güldürmedi, gücendirdi. Uçak yolculuğu sırasında hastalanan yolculara tıbbi yardım vermek ciddi bir ihtiyaçtır. Genel usul, kabin ekiplerinin bazı müdahaleleri yapması; zor durumlarda ise anons edilerek yolcular arasındaki hekimlerden bedava destek istenmesidir. Ama istatistikler, hekimlerin yarıdan çoğunun böylesi anonslara sessiz kaldığını ve çağrılara yanıt vermediğini göstermektedir. Çünkü acil bir kalp krizine, astım olgusuna, panik atağa veya doğum olayına müdahale etmek çok stresli bir iştir. Ölümcül hastalık, tıbbi cihaz veya ilaç yetersizliği, hekimin uzmanlık alanı farklılığı, hasta kişiyle lisan anlaşmazlığı vs. söz konusu ise, işler daha da zordur. Üstelik, uçuşa özel fizyolojik koşullarda (düşük basınç, düşük oksijen) yapılacak tıbbi müdahalelerin yerdekilerden bazı farklılıkları olabilir ve havacılık tıbbı eğitimi almamış hekimlerin bu durumlarda yetersiz kalma ihtimali vardır. Bazen eksik veya yanlış müdahaleler yapılabilir; bazen Kaptan pilot uçağı divert edip etmeme kararını hekim kanaatine göre vermek isteyebilir. Bütün bunların vicdani ve yasal sorumlulukları olur. İniş sonrası da ambulansta, hastanede, sigorta şirketlerinde ya da mahkemelerde işlemler devam edebilir... Sonuç olarak, uçakta can sıkıcı durumların öznesi olmaktan imtina etmeye meyilli hekimler vardır ve şirketlerin onları bazı yöntemlerle motive etmeye çalışması da akıllıcadır. Amaç, uçakta hangi uzmanlık dallarından hekimlerin hangi koltuklarda oturduklarını bilmek ve acil bir 486 durumda anonslarla diğer yolcuları telaşlandırmadan sessizce göreve davet etmek ise, Türk Havayolları tarafından başlatılan Smiling Doctors programı çok doğru bir uygulama olabilir. Ama ilânda belirtilen bazı ayrıntıları itibariyle yanlış bir kampanya gibi görünmektedir. Öncelikle, zor koşullarda ciddi emek, stres ve sorumluluk üstlenecek hekimlere teklif edilen ödül, “Bir defalığına 5.000 mil puanı’dır.” Bilmeyenler için açıklama: 5 k mil puanının parasal karşılığı (hesaplamaya göre değişmek üzere) 20-60 TL arasıdır. (Mil puanı yükseltme durumunda bu rakam 125 Euro’ya kadar da çıkabiliyor; ama İstanbul-Ankara uçuşu için 15 k mil puanı gerektiğine göre, 5 k puan ancak İstanbul-Ankara bilet parasının üçte birine eşittir...) Bir garabet de bu 5 k mil puanının, her bir uçuş veya her müdahale için değil, belirsiz uzun bir süre ve birçok uçuş için önerilmekte olmasıdır. Böylesine zor koşullarda hekimlerden talep edilen kalifiye bir hizmetin karşılığı bu kadar ucuz olmamalıydı. Bunu önermek hekimlere yapılan bir saygısızlıktır; emeği çok ucuza kapatmaya yönelik yanlış bir tutumdur. Uçak yolcusu hekimlerin de dinlenme, relaks olma, uyuma hakları olduğu unutulmuş gibidir. Sanki hekimler her çağrıda hemen hasta başına koşmaya programlı; emeklerini saatlerce strese girerek bedavadan sunmaya yeminli ve kuru bir teşekkür ile tatmin oluveren kişiler gibi görülüyor olmalılar... Smiling Doctors kampanyası Lufthansa’nın “Doctor on Board” uygulamasının birebir kopyasıdır (http://www.frequentflier.com/ blog/is-there-a-doctor-on-boardlufthansa-knows/). Onlar da Miles&More programından THY gibi 5 k mil puanı hediye ediyor; onlar da böylesi ucuz yöntemler nedeniyle toplumdan eleştiriler alıyor... ABD’den iki örnek belki zihin açıcı olabilir: American Airlines uçuşta kötüleşen bir hastaya müdahale eden hekime 80 k; Alaska Airlines benzer durumda 20 k mil puanı hediye etmiştir... Esasen bir hekimin özellikle acil yaşamsal durumlarda ortaya koyduğu performansa gerçek bir maddi karşılık biçilemez. Bir hastanenin donanımlı acil servisinde değil, yerden 12 km yüksekte kalbi durmuş bir hastaya tek başına defibrilasyon uygulayan bir hekime komik hediyeler önerenler, belki kendi başlarına geldiğinde bu emeğin karşılığının farklı olması gerektiğini idrak edebilirler... Hekimler ülkemizde bu işi zaten uzun yıllardır meccani yapmaktaydılar; kanaatimizce böyle basit bir ödül karşılığı yapmaktansa, gene karşılıksız yapmaya devam edebilirler. Bu bağlamda THY yöneticilerine vereceğimiz “müjdeli haber” şudur: Havacılık Tıbbı Derneği üyesi hekimler bu programa girmeyeceklerini ve mil puanı filan talep etmeden karşılıksız hizmet vereceklerini vaad etmişlerdir... Kültürümüzde hekime ödenen vizite ücretine “hüsniye” veya “şerefiye” denilir ve (elden de değil, nezaketen) zarf içinde takdim edilirdi... Biz Havacılık Tıbbı Derneği ve Sivil Havacılık Akademisi olarak, para miktarının telâffuz edilmediği motivasyon yöntemlerini daha şık bulmaktayız. Bunlar verilen hizmetin zahmetliliğine göre sınıflandırılmak üzere; bilet ücretinde indirim, Business Class ağırlaması, CIP ayrıcalığı, pas bileti, vb. gibi olabilir... Ama anlaşılan o ki, böyle inceliklere gerek görülmüyor; ucuz tekliflerle iş bitirilmeye çalışılıyor... Umarız hiç talep olmaz da, THY’nin bazı yöneticileri “nerede yanlış yaptık?” diye düşünmeye başlarlar... Dr. Muzaffer Çetingüç