Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 21 | Page 16
2012
Aralık
SAYI: 21
Bir Pilot Adayında RETİNİTİS PİGMENTOSA Olgusu
Retinitis pigmentosa (RP), insanda genetik
kökenli olarak körlük yapabilen ve retinadaki fotoreseptör hücrelerinin progresif dejenerasyonu ile karakterize bir hastalıktır
ve bir grup kalıtsal göz hastalığına verilen
ortak addır.
Klinik öykü: 23 yaşında, Amerikan Deniz K. pilot adayı bayan öğrenci. T-34C uçağında 39 saat ve genel
havacılık uçaklarında 25 saatlik bir uçuş eğitimini tamamlamış. Pilotaj muayenesinde sol gözünün görmesi,
8/10’dan daha fazla artmadığı belirlenmiş; optometrist
tarafından makula dejenerasyonu ön tanısı konularak
ileri tetkik için uçuş doktoru olan göz hekimine sevk
edilmiş. Anamnezde öğrencinin, akşam saatlerinde araba sürerken ve gece eğitimleri sırasında güçlük çektiği
ve RP ye ait aile öyküsü (babasında ve anneannesinde
de RP) olduğu anlaşılmış... Oftalmolojik muayenede,
Acetazolamide tedavisine yanıt veren kistoid makula
ödemi bulunmuş; RP ön tanısı konulmuş; kesin tanı için
Elektroretinografi (ERG) yapılmış ve RP tanısını kesinleştirmiştir. Bunun üzerine öğrencinin Donanma Hava
Kuvvetleriyle ilişkisi kesilmiş, 3. sınıf sağlık sertifikası da
FAA tarafından iptal edilmiştir.
Sonraki süreçte öğrenci, oftalmoskopik muayene ile
takip sürecine alınmış. Görme, her iki gözde 10/10’a
ulaşmış, kistoid maküla ödemi azalmıştır. Acetazolamide ile birlikte A vitamini de verilmiştir.
Klinik tablo: RP’nin semptom ve bulguları 1855’ten beri
literatürde yer almaktadır. Klinik görünüm değişken
olabilir ancak gece körlüğü semptomları ile birlikte kon
ve batonların artmış karanlık adaptasyon eşiği bulguları
mevcut olabilir. Genelde hastalar, pozitif aile hikayesi,
adaptasyon bozukluğu ve adolesan çağda orta perifer
görme alanında görme azalması tanımlarlar. Fundus
muayenesinde sıklıkla anormal retinal pigmentasyonu,
orta periferde kemik kıymıkları tarzında görünümler,
arteriollerde daralma ve optik sinir solukluğu görülür;
ayrıca miyopiye yatkınlık, arka subkapsüler katarakt ve
vitre değişiklikleri sıktır. Oftalmoskopla görülen kemikkıymığı tarzında oluşumlar, periferik kümeler içinde ve
morfolojik görünümlerine göre nöral retinada biriken
pigment granülleridir.
Hastalığın erken dönemlerinde göz dibi, güve yeniği ya
da granüler görünümdedir. Bunu depigmente fundus
üzerinde biriken kemik kıymıkları tarzında pigmente
granüllerin oluşumu izler. Hastalığın seyri değişkendir.
Erken tanı ve tedavi sonucunda, yıllar geçtikçe görme
452
kaybı sıklıkla minimal düzeyde kalır ya da hiç bulunmayabilir. Ani şekilde gelişen bir görme kaybı ya da iş
görmezlik riskinin bulunmaması dikkat çekicidir.
Tanı: RP’nin tanısında en önemli araç ERG dir. Fotoreseptörlerin karanlık adaptasyondan sonra (skotopik
ERG) veya belli şiddette ışığa adapte olmalarından sonra (fotopik ERG) kısa süreli bir ışık kaynağı ile uyarılması prensibine dayanır. Yanıtlar, ekstraoküler bir kontakt
lens elektrotu ile toplanır.
Stereotipik RP, koni hücreleriyle baton hücrelerinin hastalığıdır; ilk önce skotopik ERG’de değişikliklerle ortaya
çıkar ve fotoreseptör hücreleri ile ERG’nin post-reseptör
bileşenlerinde nisbi bir kayıp görülür. ‘Karşıt hastalık’
denilen formda ise koni-baton distrofisi ve fotopik ERG
değişiklikleri skotopik ERG değişikliklerinden önce görülür. Sonuç olarak baton yanıtı etkilenir. Koni-baton
distrofisi fotopik ERG’de bozukluk ve yanıtları değişken
olmayan skotopik ERG ile karakterizedir.