Havacılık Tıbbı Derneği - Bülten Sayı 20 | Page 5

Ağustos SAYI: 20 SHUTTLE UZAY PROGRAMI SD ÇALIŞMASI SONUÇLARI Space Shuttle Programı uçuş ekibinden 77 kişi, uzay uçuşlarında yaşadıkları dizoryantasyon (SD) ve illüzyonlarla ilgili olarak değerlendirildi. Sonuçlar: - Genç astronotların SD oranları yaşlılara göre 2 kat fazla çıkmıştır. - Uçuş tecrübesi arttıkça SD semptomları azalmaktadır. - Uzun uçuşlarda SD oranı %38, kısa uçuşlarda %24 bulunmuştur. - Uzayda (yerçekimsizlik ortamında) baş hareketleri yapmanın, Dünyaya (+ 1G) dönüşteki adaptasyonu hızlandırabileceği görüşü doğrulanmamıştır. Uzayda baş hareketi yapanların SD oranı %38, yapmayanların %15 bulunmuştur. Kaynak: Small RL, Oman CM, Jones TD. Space Shuttle flight crew spatial orientation survey results. Aviat Space Environ Med 2012; 83:383-7. Çeviri: Dr. M. Çetingüç YÜKSEK Gz’NİN MİZACA ETKİSİ Pozitif akselerasyonun fizyolojik etkileri iyi bilinmektedir; ama mizaç üzerine olan enerji, canlılık, gerginlik ve keyif etkileri üzerinde yapılmış araştırma yoktur. Polonya’da yapılan bu çalışmada, UWIST Mood Adjective Check List (UMACL) kullanılarak; santrifüj uçuşundan 2 saat ve 2 dakika önce, 2 dakika ve 30 dakika sonra değerlendirme yapılmıştır. Sonuçlar şöyledir: - Enerji ve canlılık, +GZ’den 2 dak. önce artışa geçip, 30 dak sonrasına kadar yüksek kalmaktadır. - Gerginlik, 2 saat önceden itibaren artmaya başlamakta, uçuştan 2 dak önce iyice artmakta ve uçuş bitimi düşmektedir. - Santrifüj uçuşunun zevk düzeyi üzerine bir etkisi olmamaktadır. Kaynak: Biernacki MP, Jankowski KS, Kowalczuk K, Lewkowicz R, Dereń M. +Gz Centrifugation and Mood. Aviat Space Environ Med 2012; 83:136-9. Çeviri: Dr. M. Çetingüç Ticari Havayolu Pilotlarında Yıllık Tıbbi İnkapasitasyon Oranı İngiltere’de sivil havayolu pilotlarının tıbbi inkapasitasyon olayları listelendi. 2004 yılı itibariyle İngiltere’de CPL ve ATPL sahibi ve 1. Sınıf tıbbi sertifikasyon muayenesine tâbi 16,145 pilot bulunmakta idi. O yıl 36 inkapasitasyon olgusu belirlendi. Olguların yarısı kardiyak ve serebrovasküler hastalıklardı ve 4’ü uçuşta ölmüştü. Geri kalan olguların büyük bölümü psikiyatrik durumlardı. Sonuçlar: - Yıllık tıbbi inkapasitasyon oranı %0.25 olup, makul sayılabilecek olan bu rakam, tek pilotlu uçuşlarda sorun olabileceğine işaret etmektedir. - Pilotların yaşı önemli bir unsurdur. Çünkü 60’lı yaşlardaki erkek pilotların inkapasitasyon oranı, 40’lı yaşlardakilerin 5 katı kadar fazladır. - Pilotların tıbbi değerlendirmelerinde kalp-damar hastalıkları ile psikiyatrik durumlarına önem verilmelidir. Kaynak: Evans S, Radcliffe S-A. The annual incapacitation rate of commercial pilots. Aviat Space Environ Med 2012; 83:42-9. Çeviri: Dr. M. Çetingüç 393