HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 99

Ne İle Gelirseniz Gelin , Kul Hakkıyla Gelmeyin …
Mevlâna ’ nın devrinde , zâtın biri , üç gündür çoluk çocuğu aç , gideyim demiş Hazreti Mevlâna ’ nın dergâhına , ordan gizlice bir halı alayım , çıkarayım pazara satayım . Ordan gelen parayla çocuklarımın rızkını temin edeyim . Yakalanırsam da Hazreti Mevlâna benden şikâyetçi olmaz , affeder beni .
İnancına bakın adamın …
Kalkmış gelmiş dergâha , Mevlâna o sırada tefekkürde . O tefekkür hâlindeyken , adam en güzel halıyı almış .
O halı da , Hazreti Mevlâna ’ ya Selçuklu Hükümdârı Alâeddin ’ den hediye edilmiş .
Adam halıyı pazarda satarken , saray memurları bakmışlar bu halı saraya ait , böyle bir halı Mevlâna ’ ya hediye edilmişti , demişler , adamı yakalamışlar . Sorguya çekmişler , adam itirâf etmiş .
Adamın omuzuna yüklemişler halıyı , gelmişler Cenâb-ı Mevlâna ’ nın huzûruna , selâm vermişler , Mevlâna selâmı almış .
Sonra dönüp demişler , “ Yâ Hüdâvendigâr Hazreti Mevlâna , bu zât senin halını çalmış , pazarda satarken yakaladık . Şimdi halıyı tekrar sana getirdik , bu adamı karakola alıp sorgulayacağız .”
Mevlâna onları dinledikten sonra , işte Mevlâna ’ dan cevap , “ Efendiler , bu kişi benim halımı çalmadı , ihtiyacı vardı aldı . Onu mâzur görün , bırakın . Ben ondan şikâyetçi değilim .”
Şimdi , Peygamber Efendimizin devrinde de böyle bir hâdiseyi yapan , ismi kötüye çıkan biri vardı . Herkes ondan merhabayı kesmiş , toplumdan uzaklaşmış .
99