HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 81

Üçer Hurma …
Peygamber Efendimiz bir gün sahâbesiyle yolda gidiyorlar . Giderlerken sahâbe acıkıyor . Karşıda bir hurmalık görüyor Hazreti Muhammed . Kalkıyor o hurma bahçesine gidiyor . Selâm veriyor bahçe sahibine . Bahçe sahibi Musevî .
Hazreti Muhammed , bahçe sahibine dönüp diyor , “ Ben bu bahçeyi sulamak istiyorum . Karşılığında bizlere üçer hurma verir misin ?”
Bahçe sahibi , “ Benim kuyumda su yoktur ki , sen bu bahçeyi sulayasın ” diyor , “ belki çok dibinde biraz su vardır .”
Hazreti Muhammed , “ Bir göreyim kuyuyu ” diyor . “ Buyrun ” diyor , “ görün .”
Hazreti Muhammed indiriyor kovayı kuyuya . Birdenbire kova doluyor . Başlıyor bahçeyi sulamaya . O suladıkça kuyuda su çoğalıyor .
Musevî bahçe sahibi bakıyor , hayret içinde kalıyor . Hazreti Muhammed bütün bahçeyi suluyor . Kuyu neredeyse tamamen suyla doluyor .
Bahçe sahibi bırak üçer hurma vermeyi , soruyor , “ Sen kimsin ? Bu kuyuda hiç su yoktu ..”
“ Ben ” diyor Resûlallah , “ Abdülmuttalib ’ in torunu Muhammed ’ im . Bunlar da benim sahâbemdir .”
Dikkat edin , demiyor , “ Ben Peygamberim ”, “ Abdülmuttalib ’ in torunu Muhammed ’ im ” diyor , hep gönül alçaklığında , tevâzuda duruyor .
Bahçe sahibi hemen kalkıyor Hazreti Muhammed ’ e iman ediyor ve istedikleri kadar hurma veriyor .
81