HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 61

Gönül Yolu …
Bir gün Mevlâna , Şems-i Tebriz , Hüsâmeddin Çelebi ve Sultan Veled , hepsinin selâm olsun üzerlerine , bir zenginin evine davet ediliyorlar . E şimdi davete îcaptır gidilsin . Yola koyuluyorlar gidiyorlar .
Bir fakir de , ancak günlük kazancını elde ediyor , fazla bir kazancı yok . Onları kapısının önünden geçerken görür görmez hemen duygulanıyor ve o duyguyla içeri giriyor .
Hanımı onun bu hâlini görünce diyor ki , “ Efendi , yüzündeki bu duygusal ifade nedir ? Neye duygulandın ? Ne geçti gönlünden , aklından ?”
“ Ah hanım ” diyor , “ şimdi kapımızın önünden Cenâb-ı Mevlâna , Şems-i Tebriz , Sultan Veled , Hüsâmeddin Çelebi geçtiler , filân ağanın evine davete gittiler . Gönlümden geçirdim , benim de biraz dünyalığım olsaydı , onları çağırırdım . Onlar konuşurdu , biz de onların muhabbetlerini dinleyip inciler toplardık .”
Hanımı da çok temiz kalpli olduğu için , “ Efendi ” diyor , “ bu akşam yemek yemeyelim , yarın sabah da kahvaltı yapmayalım , öğlen yemeğini de yemeyelim . Bunları toplayalım . Dönüşte Cenâb-ı Mevlâna ’ yla , Şems-i Tebriz ’ i görür görmez davet et yarın akşama , biz de olanları çıkarırız önlerine .”
“ Tamam ” diyor adam . Oruca giriyorlar karı koca …
Şimdi gelelim Şems ’ le Mevlâna ’ ya ve Sultan Veled ’ le , Hüsâmeddin Çelebi ’ ye , selâm olsun üzerlerine … Ağanın evinde ağırlanıyorlar . Fakat ağa misafire söz bırakmıyor . Şu kadar hizmetkârlarım var , şu kadar hayvanlarım var , şu kadar tarlalarım var , başlıyor sayıklamaya .
61