HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 56

Aşka Bakın …
Şimdi size Mevlâna ile Hüsâmeddin Çelebi ’ nin arasındaki aşkı dile getireyim …
Hüsâmeddin Çelebi evlenmiş , aradan seneler geçmiş . Bir gün hanımı hastalanmış . Dönüp Mevlâna ’ ya demiş , “ Efendi Hazretleri , izin verir misin , âyinden sonra gideyim biraz eşimin yanına , bir iki gün kalayım ? Evde ona bakacak biri yok .”
“ Tamam ” demiş Mevlâna , “ sana dört gün izin veriyorum , haydi git , kızımız iyi olsun kalksın ayağa .”
Gelmiş Hüsâmeddin eve , hizmet ediyor eşine . İkinci akşam özlemiş Mevlâna Hüsâmeddin ’ i . Kar da yağıyor . Hemen Sultan Veled ’ e ve dervişlere , “ Bana müsaade ben gidiyorum ” demiş , “ Hüsâmeddin ’ i ziyarete .”
Çıkmış tekkeden yatsıdan sonra , gelmiş Hüsâmeddin Çelebi ’ nin evinin kapısına , bakıyor Hüsâmeddin Çelebi ’ nin odasında lambası dinmiş . Demek ki uyumuşlar , diye düşünmüş Mevlâna . Rahatsız etmeyim , demiş .
Şimdi aşka bakın …
Evinin kapısından biraz uzakta , Mevlâna bağlamış ellerini , Hüsâmeddin ’ le rabıta kurmuş duruyor . Sabah ezanları okunmaya başlıyor .
Hanımı sabah kalkmış , Hüsâmeddin ’ i uğurlarken , “ Aaa ” demiş , “ Efendi Hazretleri , çocuklar ne zaman kardan adam yaptılar ? Kar yatsıdan sonra yağmaya başladı .”
“ Dur ” demiş Hüsâmeddin Çelebi , “ gideyim bakayım .”
Ne zaman gitmiş , bakmış ki o kardan adam değil , Mevlâna … Hüsâmeddin Çelebi hayretler içinde kalmış .
“ Efendi Hazretleri ” demiş , “ bu hâl ne ?”
56