HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 53

En Kıymetli Hediye …
Mevlâna ile Şems hep biraraya geliyorlar , hasbihâl ediyorlar . Hüsâmeddin Çelebi merak ediyor , ne konuşuyorlar orda ikisi …
Bir gün Mevlâna ’ ya diyor , “ Efendi Hazretleri , ben de görebilir miyim Şems ’ i ?”
Mevlâna , “ Bir sorayım ” diyor .
Şimdi Hüsâmeddin Çelebi de o sırada nişanlanacak , hazırlık yapıyor babası , kıza vermek için güzel bir hediye almışlar .
Cenâb-ı Pîr giriyor Şems ’ in huzuruna , diyor , “ Benim evlatlarımdan Hüsâmeddin seni merak ediyor , görmek istiyor , buyur var mı ?”
Şems de dönüp diyor , “ Ne hediye getirecek bana ? Bir hediye getirirse gelsin , hediyesiz almam onu buraya .”
Mevlâna dönüp Hüsâmeddin ’ e , “ Hüsâmeddin , evladım , Efendim senden bir hediye istiyor ” diyor .
“ Tamam ” diyor Hüsâmeddin , “ bana biraz müsaade verin .”
Çıkıyor dergâhtan , koşuyor eve . En kıymetli hediyeyi , nişanlısına vereceği hediye kolyeyi koyuyor kutuya , alıyor yanına tekrar geliyor dergâha .
Mevlâna ’ ya , “ Geldim Efendi Hazretleri ” diyor , “ söyleyin Efendi Şems beni alacak mı huzuruna ?”
Mevlâna gidiyor soruyor . Şems , “ Buyursun gelsin ” diyor .
Hüsâmeddin Çelebi giriyor içeri , Şems ’ in elini öpüyor , öptükten sonra kutuyu koyuyor önüne .
Şems , “ Ne getirdin güzel evlâdım ” diyor .
53