HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 253

Cenaze namazını da yine Hazreti Ali kıldırmıştı . Fakat namazın hemen ardından , Hazreti Ali , Hazreti Peygamberi toprağa sırladıktan sonra sahâbenin toplanıp , Hazreti Muhammed Efendimizi tekrar kabirden çıkarmak ve yeni bir merâsim yapıp tekrar toprağa vermek üzere karar aldıklarının haberini aldı ve bunun üzerine daha şafak doğmadan zırhını kuşandı , Zülfikârını beline taktı ve Hazreti Peygamberin makâmına gelerek orada nöbet tutarak sahâbenin gelmesini beklemeye koyuldu .
Sahâbe ve topladıkları cemaat gelince Hazreti Ali ’ yi kabirin başında gördüler , selâm verdiler ve Hazreti Ali ’ den Peygamber Efendimizi kabirinden çıkarmak için izin istediler .
İşte Hazreti Ali Efendimizin onlara verdiği cevap : “ Geldiğiniz gibi gidin . Bir adım daha atarsanız , dünyayı başınıza yıkarım .”
Hazreti Ali ’ nin bu cevabını duyan Ebû Süfyân ’ ın oğlu Şam Valisi , Hattapoğlu Ömer ’ e ve Ebûbekir-i Sıddık ’ a dönerek şöyle dedi : “ Resûlallah ’ ın buyurduğu , o gün bu gündür , Ali kılıcını kuşanmış , geri dönelim .”
Çünkü Hazreti Ali ’ nin , selâm olsun üzerine , bir diğer ismi Keremallahu Veche , yâni O , Allah ’ ın bütün kerâmetlerine sahiptir , O ’ nun mânevîyatı çok yücedir , Onun yüceliğini akıllar almaz .
Ancak şöyle bir misâl verebiliriz , bugün atom bombasından daha güçlü hidrojen bombası vardır , işte Hazreti Ali ’ nin mânevîyatı o hidrojene benzer .
Sahâbe o anda Hazreti Ali ’ nin üzerine yürümüş olsaydılar , belki de dünyanın sonu gelmiş olurdu .
253