HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 246

Kösem Sultan ’ ın canı elma çekiyor , ama ne Sultan Ahmet dallara yetişebiliyor ne de kız .
İster misin … Ali , derviş olmuş artık ; bir görüyor Kösem Sultan ’ ı , “ Yâ Rabb , sana binlerce şükür , sevgilim hayattaymış ” diyor . Ama gizliyor kendini , sakalı da olduğu için tanınmıyor fazla .
Hemen gidiyor , yüz üstü yatıyor Kösem Sultan ’ ın ayakları altına , “ Basın sırtıma koparın elmayı ” diyor .
İşte Sultan Ahmet , “ Hayır ” diyor , “ derviş sırtına basılmaz , elma yerinde kalsın , kalkın ayağa .”
Bunun üzerine , derviş Ali izin istiyor , kendisi tırmanıyor ağaca , koparıyor bir elma uzatıyor Kösem Sultan ’ a ; elmayı uzatırken de gözlerinin içine bakıyor ve gözyaşları döküp oradan uzaklaşıyor .
“ Tenden ve candan dışarı olan derviştir . Yeryüzünden ve göklerden yüksek olan derviştir .
Cenâb-ı Hakk ' ın bu cihanı yaratmak için bir maksadı yoktu . Hakk ' ın bütün bu cihanı yaratmaktan maksadı , derviştir .”
246