HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 220

Aşk İle …
Hazreti Peygamber Efendimiz , seyrek konuşan bir peygamberdi . Hiç gelişigüzel dil dökmemiştir . Hep düşünerek , başı eğik dil dökmüştür . O , başını kaldırdığı zaman ağzından çıkan kelâm , bir iki gün sonra suret bulurdu . Suret bulduğu için ona , Muhammed Emîn ismini verdiler . Yâni Muhammed ’ in sözlerinden emîn olun , doğrudur . Ondan dile gelen Allah ’ tır .
Hazreti Muhammed velîler velîsi , nebîler nebîsidir . Onda sayısız bilgi vücud bulmuştur .
Bir gün O ’ na , “ Yâ Muhammed !” dediler ; “ Sen bu âlemde annesiz babasız büyüdün . Hiçbir bilginden ders almadın , bu bilgileri bize nereden aktarıp veriyorsun ?”
İşte verdiği cevap : “ Güzel soru ,” dedi , “ annemi babamı erken yaşta kaybettim , okula gidip ilim tahsil edemedim . Benim öğretmenim yüce yaratıcı Allah ’ tır . Ondan bu bilgilere vâkıf oldum . Bütün karşıma çıkan varlıklara O ’ nun gözüyle baktım , sevgimi sundum . Baktığım yerler de hâl diliyle bana kim olduklarını söylediler .”
Belki çok kitap okumuşsun ama sorularına hâlâ cevap bulamamışsın . Çünkü en önce kendini okumamışsın . Kimsin , tanıyamamışsın . O zaman öğrendiğin sözler , bilgiler kendinde yer bulmaz . Demek hazır yiyorsun , çalışmıyorsun .
Esası odur ki ; aşk ile yola çıkmak lâzım , kuru ilimle olmaz …
“ Benim zâtım , bahr-ı küll , bütünlük âleminin denizi hâline gelince , zerrelerin güzelliği , Hakk ' ın yarattığı bütün varlıkların hoşluğu , nizâmı , bana aydınlanıp görünür .
220