HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 214

Sûfî , bir yere aşık , oranın sûfîsi olmuş . Sûfîler arasında , kimi aşk ehli olmuştur . Sûfîlikte en büyük rütbe hâldir .
Abdülkadir Geylânî Hazretleri başına üç tane sarık sararmış .
“ Neden ?” diye sormuşlar .
Hâl …
“ Birinci sarık ibtidâ , şerîat ; ikinci sarık insana yol , tarîkat ; üçüncüsü hakîkat , insan Hakk ’ tır .”
“ Bunlardan hangisi üstündür ?”
“ Hakk ile Hakk olmuş , sevilen kişinin hâliyle hâl olmuş kişi en güzel rütbededir ” diye cevap vermiş .
Diyelim ki , âcizâne Hazreti Mevlâna ’ ya büyük bir muhabbet verdin , eserlerini okudun , O ’ nun hâliyle hâl olursan , makâm sahibisin . Ama sûfîsin , O ’ nun ahlâkıyla , hâliyle hâl olmuyorsun , makâm sahibi olamazsın , yolda ikilikte kalırsın .
Yolları kısaltan , insanı en çabuk menzile ulaştıran aşktır . Menzile ulaştığı zaman , âşıkta ikilik kalmaz . Âşığın vücuduna Sevgili hâkimdir , başa akıldır , hüküm de O ’ nundur . Hüküm O ’ nun olunca , artık sana ait bir şey kalmamıştır .
Hazreti Şems , Mevlâna ’ ya şöyle seslenmiştir … “ Bihamdülillah , aldı fikrimi Zikrullah .
Küll isen safî , eğer isen sûfî , açılır sana bir kapı , âyân olur Cemâlullah .
Bu tevhidden maksat , murâda ermektir , görünen kendi Zât ’ ıdır , sanma gayrullah .
214