HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 208

Sin İle Şin …
Muhyiddin-i Arabî Hazretleri , selâm olsun üzerine , hayattayken , o devrin hocalarının nasıl devleti kandırdıklarını , nasıl paralar aldıklarını , gömdüklerini keşfediyor ve kalkıp paraları gömdükleri yerin üstüne ayağını basarak bütün hocalara sesleniyor , “ Sizin Allah ’ ınız ” diyor , “ benim ayağım altındadır ” ve üç sefer ayağını vuruyor yere .
Aa , sen misin bu sözü söyleyen … Hemen Ulemâlar toplanıyor , bir fetvâ çıkarıyorlar , Muhyiddin-i Arabî ’ ye idam hükmü veriyorlar .
Alıyorlar Muhyiddin-i Arabî ’ yi idam sehpasına getiriyorlar , asmadan önce soruyorlar , “ Son sözün var mı senin ?”
“ Var ” diyor . “ Nedir ?”
“ Sin ile Şin harfi biraraya geldiği zaman benim hakîkatim ortaya çıkacak … Şimdi beni asabilirsiniz !”
Ve asıyorlar …
Şimdi Yavuz Sultan Selim , niyet ediyor bütün İslâm âleminin lideri olsun ve oldu da , hep Şeyh ’ ül-İslâm ’ ın fetvâlarıyla yola çıktı . Şam ’ ı aldı , Mısır ’ ı aldı , her tarafı aldı .
Şam ’ a geldiği zaman , hemen Şam ’ ın ileri gelen adamlarını topladı , onlara , Muhyiddin-i Arabî Hazretleri ’ nin , “ Sizin Allah ’ ınız benim ayağım altındadır ” diyerek ayağını vurduğu yeri göstermelerini istedi . Hemen götürdüler gösterdiler .
208