HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 185

Bunun üzerine müftü , sabah uyanır uyanmaz kalkıyor o dervişi aramaya gidiyor ve onu meyhânede buluyor . Hemen masasına gidiyor . Derviş müftüyü görünce şaşırıyor . Müftü selâm veriyor , o da selâmını alıyor .
Müftü , “ Ben sana karşı büyük bir hatada bulundum . Senin beni bağışlaman için geldim .”
“ Sen bana karşı nasıl bir hata yapabilirsin ?”
“ Sen farkında değildin . İçkili bir anında ben senin yüzüne tükürdüm . Böyle yaptığım için çok yüksek yerden darbe yedim , Hazreti Muhammed ’ den . Eğer sen beni affetmezsen , O da beni affetmeyecek .”
Derviş , bunu duyunca gözyaşları döküyor . Çünkü sırrı çıkıyor meydana .
Müftü , “ Bütün malımın yarısını sana vereceğim , seni kendime arkadaş edeceğim ve ben nereye gidersem seni de oraya alacağım ” diye söz veriyor ve dervişle arkadaş oluyorlar . Sohbetlere beraber gidip , beraber oturuyorlar . Derviş , Resûlallah ’ ı zikretmeye arkadaş bulduğu için , dem almaktan da vazgeçiyor .
Bütün Evliyâullah , hepsi Hazreti Muhammed ’ in mânevî kardeşleridir . Biri anıldığı zaman hepsi anılmış sayılır . Çünkü bir ağacın meyveleridirler , bir mânâyı taşırlar , bir güzelden söz ederler . Bu yüzden onlara kim dil uzatırsa büyük hatalara düşmüş olur .
185