HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 161

Ve ’ l İkrâm …
Şems-i Mardinî , Hazreti Mevlâna ’ ya karşı , “ Onun dergâhında ney üfleniyor , rebab çalınıyor , bendir çalınıyor . Bunlar İslâmiyet ’ te yoktur , oraya gitmeyin ” diye çok dil uzatıyordu .
Bir gün Şems-i Mardinî medresede cemaati ile oturduğu sırada , Hazreti Mevlâna medreseye geliyor , karşısında oturuyor .
O sırada ikindi vakti , davet okunuyor , namaza doğruluyorlar . Namazda iken , Şems-i Mardinî secdede bir mânâ görüyor . Hazreti Peygamber ’ in huzûruna geliyor .
“ Selâmün aleyküm yâ Resûlallah .”
“ Aleyküm selâm yâ Şems-i Mardinî , ve ’ l ikrâm ” diyor Hazreti Resûlallah ve sağ ve sol elindeki biri kemikli biri kemiksiz iki et tabağını Şems-i Mardinî ’ ye uzatıyor .
Şems-i Mardinî soruyor , “ Yâ Resûlallah , bunların hangisi daha lezzetlidir ?” Kemiklisi mi , yoksa kemiksizi mi ?”
“ Kemiklisi ” diye cevap veriyor Peygamber Efendimiz ve mânâ bitiyor .
Şems-i Mardinî o hava ile Hazreti Mevlâna ’ nın huzûruna geliyor , selâm veriyor . Aklınca Mevlâna ’ yı imtihana tutacak …
“ Bir şey sorabilir miyim yâ Mevlâna ?” “ Buyur , sor .”
“ Etin hangisi daha lezzetlidir , kemiklisi mi , yoksa kemiksizi mi ?”
“ Hazreti Resûlallah biraz önce sana söylemedi mi , kemiklisidir , diye …”
161