HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 151

Gönlün Kaçmasaydı Bağa …
Hüsâmeddin Çelebi , Hazreti Mevlâna ’ nın hilâfetine geçtikten sonra , yolda giderken hep ayaklarını sürtüyor , ağlıyor , Hazreti Mevlâna ’ nın hasreti ile yanıyor .
Bir gün bahçesini işlerken yoruluyor , bir ağaca dayanıyor , gönlü biraz bağa kaçıyor . ‘ Bu sene üzümler nasıl olacak ’ diye üzümleri düşünürken uyku basıyor , kendinden geçiyor . O sırada mânâsında Hazreti Mevlâna ’ yı görüyor . Güler yüzle selâm veriyor Mevlâna .
Hüsâmeddin Çelebi , “ Ah Efendi Hazretleri ! Aradan beş yıl geçti , hep seni inleyip durdum , bir gün benim mânâma gelmedin ” diyor .
Hazreti Mevlâna tebessüm ederek şu cevabı veriyor : “ Ey rûhumun mertebesi ! Gönlün bağa kaçmasaydı yine yüzümü sana göstermeyecektim . Çünkü ben senim , dışarıda ne arıyorsun ? Şimdi gönlün bağa kaçtı , bağa sevgini vermemen için sana yüz tuttum .”
“ Gönlümü , belânın geçtiği yola koydum . Yalnız senin arkandan koşsun diye , gönlün ayak bağını çözdüm …
Bugün rüzgâr , bana senin güzel kokunu getirdi , ben de teşekkür için ona gönlümü verdim .”
151