HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 142

Kırklar Meclisi …
Hazreti Ali Efendimiz kendine kırk kişilik bir grup toplar . O grupla sabahları devamlı toplanır , Hakk muhabbeti yapıp , sabah namazını Resûlallah ile edâ ederler .
Bir gün , Hazreti Resûlallah ’ a Allah ’ tan bir nidâ gelir . “ Git , kırkların kapısını çal !”
Hazreti Resûlallah , Hazreti Ali ’ yi yanına çağırır ve ona der ki : “ Ben , Kırkları ziyâret edeceğim . Kırkların kapısına geldiğim zaman kapıyı çalacağım , sen içerden bana kim olduğumu soracaksın , ben , ‘ Allah ’ ın elçisiyim ’ diye cevap verdiğim zaman sen , ‘ Git Allah ’ ın elçiliğini Allah ’ ın kullarına söyle buyur yok ’ diyeceksin ,” deyince , Hazreti Ali Efendimizin gözleri faltaşı gibi açılır ve “ Yâ Resûlallah , ben sana nasıl , buyur yok , derim ” diye yakınır .
Hazreti Resûlallah , “ Öyle söyleyeceksin ki böylece Kırkları imtihana tutacağım . Sonra ben yine geleceğim , kapıyı vuracağım , sen yine benim kim olduğumu soracaksın , ben , “ Allah ’ ın Habîbi Muhammed ’ im ,” diyeceğim , sen yine buyur etmeyeceksin , tâ ki ben tekrar gelip , sana , ‘ El fakru fahri âlem ’ deyince beni içeri buyur edeceksin .”
“ Saddak yâ Resûlallah !”
Böylece ertesi akşam Hazreti Muhammed Efendimiz gidip Kırkların kapısını çalar , içerden Ali sorar , “ Kim o ?”
“ Ben , Allah ’ ın elçisi Muhammed .” “ Git , elçiliğini Allah ’ ın kullarına söyle , buyur yok .” Hazreti Muhammed ertesi gün yine gider . “ Kim o ?” “ Ben , Allah ’ ın Habîbi Muhammed .”
142