HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 134

Hünkâr Hacı Bektaşî Veli ’ nin Sarı Hâfız ’ ı …
Sarı Hâfız da , durmadan Hünkâr Hacı Bektaşî Veli ’ nin namazına niyâzına karışmaktaydı . Hünkâr , dönüp ona , “ Benim bir kitabım vardı , onu Hazreti Mevlâna ’ ya vermiştim , namaz kılarken aklım ona takılıyor , o yüzden namazı tam kılamıyorum . Bâri sen git Mevlâna ’ ya o kitabı iste ondan da ikimiz de rahat edelim ” diye buyurdu .
Sarı Hâfız , kalktı Mevlâna ’ nın huzûruna geldi , Efendisinin kitabını istedi .
Hazreti Mevlâna da ona şu cevabı verdi : “ Ah evlâdım , sen onun mânevî işlerine neden karışıyorsun ? O bir an dahî Hakk ’ ın dışından değildir , o her an Hakk ile yaşamaktadır . Ben sana kitab falan vermeyeceğim , o kitab onun kendisidir .”
Sarı Hâfız , bunu duyunca koşarak geldi Efendisinin ayaklarına kapandı , ellerini öptü ve o da böylece irşâd oldu .
“ Ey özden , içten haberi olmayan , dış görünüşe aldanan , madde ile gurura kapılan , aklını başına al !
Senin rûhunda , gönlünün içinde bir dost var . Duygu senin teninin özüdür , duygunun özü ise , senin canındır .
Fakat , tenden , duygudan ve candan öteye geçersen her şeyin yalnız O olduğunu anlarsın .”
134