HASAN DEDE'NİN DİLİNDEN MANEVİ HİKAYELER | Page 121

Talebesi Olurum …
Hüdâvendigâr Mevlâna ’ ya sormuşlar : “ Üçyüz sene sonra tekrar bu âleme gelirsen , senin makâmın ne olur ?” Mevlâna , şu cevabı vermiş : “ Beni bu âlemde kim temsîl ederse , onun talebesi olurum .”
Bakın , “ Talebesi olurum ” diyor . Neden ? Çünkü aradan üçyüz sene zaman geçmiş . O devreyi tahsil etmek lâzım . Ben de öğrenip , devreye girerim derse vakit geçer . Onun için biri benden konuşuyorsa onu dinlerim , diyor .
Hüdâvendigâr Mevlâna ’ mızın yaşadığı devirde , ondokuzyirmi yaşlarında bir delikanlı , O ’ na büyük hayranlık duyar , geceleri O ’ nunla mânâda görüşür . Hazreti Mevlâna ’ nın ruhanîyetine o kadar bürünür ki etrafına topladığı arkadaşları ile hep güzel sohbetler yapar . Konya ’ da bu duyulur . “ Bu delikanlı kimden nasîb aldı , nereden bu güzelliklere kavuştu ?” diye merak ederler .
Hazreti Mevlâna da , Sultan Veled ’ e , “ Bir öğren , bu delikanlının evi hangi semttedir , gideceğim ” der .
Hazreti Mevlâna delikanlının evini öğrendikten sonra , onun kapısını çalar . Çocuk , öylesine Mevlâna ’ nın hâline bürünmüş ve o kadar mutevâzı ki , yanındakilere , “ Ben kapıyı açarım , siz oturun ” diyerek gidip , kapıyı kendisi açar . Karşısında Hüdâvendigâr Mevlâna ’ yı görünce çok şaşırır . Hemen Mevlâna ’ ya sarılır , kucaklar , kendi yerine oturtur .
Hazreti Mevlâna , “ Sohbetiniz neredeyse devam edin , ben sizi dinlemeye geldim ” der .
Rivâyete göre , çocuk beş dakika tefekkür ettikten sonra konuşmaya başlar . O konuşurken Hazreti Mevlâna sessizce dinler .
121