Gri Edebiyat Sayı 4 | Page 74

Notlar: “Zamanla bu etkiden kurtulamaz, daha doğrusu bu etkiyi kendiniz yapamazsanız iyi bir şair olma şansından çok şey yitirebilirsiniz.” Aruz, hece veya mücerret şiir, yazıdaki imajımızda özgür olacağız. Örnek alacağız amma velakin tesi- ri altında olgunlaşmayacağız. Yazdıklarımız fikir dünyamızı fazlasıyla ortaya ko- yar. Bunun en güzel örneğini Milli hislerle dolu ve vatan aşkını karakter mimarisinde harç edinmiş bir gençte görebiliriz. Cümlelerindeki vurguyla, öz- gün biçim ve sağlam üslubuyla bizlere şu etkiyi hissettirdi: “Şuurlu ve ne yaptığını bilen bir nesil yetişiyor!” Şiir mısralar içinde güzel sözler söyleme sanatı- dır. Şiirlerimiz arasında ve şiirlerimizdeki mısralar arasında da muhakkak kendini gösteren yer yer güzellikler olmaktadır, yalnız bütünü oluştururken yetersiz kalmayacağız. Bir şey söyleyecek gibi olu- yor, beklenmeyen şey ağızdan çıkacak gibi oluyor ama o demde kalıyorsa, daha ciddi yakalayışlara ihtiyaç vardır. Şiiri aceleye getirmeyeceğiz. Başta- ki heyecan ve üslubu sonuna kadar sürdürecek ve bunu da yazmaktan çok okuyarak sağlayacağız. Bu noktada Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiirini öne- rebileceğimiz kanaatindeyiz: Geçen Dakikalarım 72 Gri Edebiyat Birkaç özelliğiyle negatif yönde ayrımcılığa sebep olacak üsluplara değinmeden geçemeyeceğiz. İlk olarak “Kolay kafiye yapma yolu” emek harca- yanı çıkmaza götürebilir. yaş taş > Söyleyiş zarureti olmadıkça tekrardan kaçınacağız. baş Sonrasında, dar mantık kalıplarının bir getirisi, biti- şi farklılaştırma çabası. Türlü kelime ve mantık oyunlarıyla bitişe yetişip kötü espriyle veyahut nükteyle bitirmeye sabitle- mek mevcut yanlış arayışlar arasındadır. Kurnaz- lık mı? Peki, ama ne için? Ya da şöyle söyleyelim: Şiiriyet unsurundan yoksun olmaya değer mi? Yine, tek ve yegâne önerimiz ‘Okumak’ olacaktır. Geçmişteki şairlerin ve sanatçıların düştüğü hata- lara düşmemek için ibret alabileceğimiz ölçüde iyi bir okuyucu olacağız. Hiçbir zaman unutulmamalı ki: “Ne kadar ilerlersen ilerle, Kalan yolunun başındasındır.” Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur Mu? 73