Eğitim’ de de olmalı. Nasıl olacağını bilemiyorum ama oturup ciddi ciddi bir fikir alışverişi yapmak gerekiyor. Bir sorun varsa bunun çözüm yolu kesinlikle aranmalı. Bu anlamda sistemimizde bir sıkıntı var. O kadar zaman ders görüp öğrenmemek, konuşamamak hatta bildiğini de unutmak hakikaten kötü bir durum. Yıllarca bir şeyin peşinden gidiyorsun ama menzile varamıyorsun. Serap gibi bir şey oluyor. Eksiklikleri var ama ümitliyiz, inşaallah düzelir. Ancak şu da var kendini değiştirirsen, bakmakla yükümlü olduğun çocuğunu ya da çevrendekileri değiştirirsen; sistem de değişir, ortam da değişir, insan da değişir. Şimdi ben kendi çocuğumla da aynı zamanda İngilizce dersi yapıyorum. Bir müddet sonra öğretmenlerini zorlayacak. Bu şekilde çocuk sayısını fazlalaştırırsak mecburen alttan gelen bir baskıyla bu olaylar öğretmenleri daha çok çalışmaya teşvik edecektir. Öğrenciden kaynaklı bir baskı olmazsa öğretmende rehavet ortaya çıkıyor ister istemez. Onun için biraz da bizim değişmemiz gerekiyor.
Dil öğrenirken telaffuz ve anlama konusunda yaşanan sorunlara ne gibi çözümler önerirsiniz?
Bu bizim tüm öğrencilerimizde oluyor. Öğrendikleri kelimeleri en etkin ve en iyi şekilde adeta bir İngiliz gibi kullanmak arzusunda oluyorlar. Bu doğru değil tabii ki. Ayağı topa hiç değmemiş bir insanı sahaya çıkarsanız ve deseniz ki“ Kardeşim bana doksandan gol at, bak şuradan vuracaksın, şöyle falso vereceksin, şu top böyle açı yapacak, böyle gidecek.” Herhalde anlamış gibi yapıp penaltıyı ilk etapta ancak taca atar. İngilizce tamamen böyle bir şey. Tekrar etmedikçe, o kelimeleri çok kullanmadıkça, hatalarını görmedikçe kesinlikle mükemmel telaffuz söz konusu değil. Çok hata yapacaksın ki o hataların en aza indirgenecek ve güzel bir telaffuz ve diksiyonla konuşabilesin. Aksi takdirde çok zor. Yapamazsın, kim ne derse desin yapamaz. Zaten dilde“ Anladın mı?” sorusu saçma bir soru.“ I’ m going”“ gidiyorum” anlamına geliyor dediğimizde tabii ki anlaşılır ama bu böyle mi olmalı? Şimdi“ Frikik kullanırken böyle vuracaksın, anladın mı?” Anladım da serbest vuruş kullanmak, gol atmak çok ciddi antrenman gerektiren bir şey. Aynı şekilde dilde de“ Anladın mı?” değil,“ Şu anladıklarımızı bir kullanalım.” tarzında olmalı. Bir de hiç duymadığınız Türkçe bir kelimeyi söylesem muhtemelen ilk başta“ hıh?” dersiniz. Çünkü kullanmadığınız bir kelime. İnsan kullanmadığı kelimeyi kolay kolay anlayamaz. Anlamış gibi olur, anlam çıkarmaya çalışır ama tam manasıyla anlayamaz. Onun için ne kadar çok kullanırsak o kadar çok rahat konuşuruz ve o kadar rahat anlarız. Ağzımızdan kelime çıkması lazım.“ İngilizce biliyorum, konuşamıyorum.” Tabii ki konuşamazsın çünkü o kelimeyi hiç ağzından çıkarmadın, hiç kullanmadın. Çok var böyle öğrencimiz ve insan
22 Gri Edebiyat