GELECEĞİN MESLEKLERİNİ TANIYORUM sonnn | Page 17

Şimdi bile eğitimden, sağlığa, otomotivden, endüstriye pek çok alanda akıllı ekran ve gözlükler aracılığıyla yavaş yavaş sanal gerçekliği deneyimlemeye başladık. Çıkış alanlarından olan savunma ve eğlence sektörleri ise bir yandan başı çekiyor. Bu alanlarda insanı yapabilecekleri açısından zenginleştiren, hayatı kolaylaştıran ve benzersiz çözümlerle yenilikçi uygulamalar ortaya çıkıyor. Hedeflenen deneyimlere daha doğrusu bilgiye ulaşmanın günümüzde en yaygın ve kolay yolu olan cep telefonları sayesinde yapacaklarımızın sınırlarını aşmak oluyor. Mobil erişim ve internet, sıradan kulaklık ya da gözlüğün içine sığdırılarak bilim yaşamımıza daha da dokunuyor. Sürekli gelişmekte ve kendince evrilmekte olan mekatronik olanaklar ve yapay zeka sayesinde bilim bu gibi hayalleri gerçek kıldı. Sanal gerçeklik için tasarlanan gözlükler ve bezer geliştirici aksesuarlar pek yakında her konuda yaşamı kolaylaştıran birer kişisel danışman olarak her yere sığdırılacak. Bilim ve Sanat Erişim Kolaylığı ile Bir Arada Örneğin Türkiye’deki Fransız Kültür Merkezleri gibi kurumlar zaman zaman çağdaş sanatçıların işlerini veya çok meşhur müzelerin belli başlı koleksiyonlarını VR kullanarak konuk ediyorlar. Mona Lisa tablosunun fiziksel olarak Türkiye’de sergilemek mümkün olmayabilir; sizin gidip görmeniz de çok maliyetli olabilir. Ancak sanal gerçeklik teknolojisi ile İzmir ya da Ankara’da aslına yakın bir tecrübe yaşayarak böyle özel eserleri gözlemleyebilirsiniz. Kısacası sanal gerçekliğin dokunmadığı bir alan yok. Özellikle çağdaş sanat ile bilimin belki de birbirine bu denli yaklaştığı tek nokta sanal gerçeklik. Yaratılan atmosferle siz de gezegen yüzeyini ya da kilometrelerce uzak bir müzeyi hatta sevdiğiniz bir bilgisayar oyununun dünyasını keşfe çıkabilirsiniz. Üstelik her şey sizin bulunduğunu mekana gelip canlanacak ve bu unutulmaz tecrübeyi yaşamanızı sağlayacak. Akıl ve bilim çağının büyüsü de bu olsa gerek…