ROBERT PİETRO
Bunun sebebi Sten ’ in bencilliğinden , doymak bilmez boğazından ve aç gözlülüğünden başka bir şey değildi . Tabii bunun başını çeken Sten değil Septonia topraklarını yöneten soylular ve kraldı . Neredeyse herkes bunun farkındaydı . Farkındaydılar farkında olmasına ama sesini çıkaran kimse yoktu . Babası direnişte oynadığı rol adına doğduğu köyün yetkilisi olarak ödüllendirilmişti . Ne ödül ama . Yıllardır hiçbir iyilikte veyahut ziyarette bulunmayan adam şimdi gelmiş babası adına ziyafet düzenliyordu . Ulvir yalnızca bulundukları köyün yetkilisi olabilirdi lakin bölge çapında onu tanımayan yoktu . Saygı duyulan biri olduğu gibi birçok konuda sözü de geçerdi . Çoğunluğun onu sevmesindeki en büyük faktör adalet anlayışıydı . Kimseye nüfusuna ve parasına göre muamele yapmadığından zenginlerin birçoğu onu sevmez fakirlerin ise neredeyse hepsi ona biat ederdi . Nitekim zamanla yalnızca para kesesini düşünür hale gelen Sten ’ in kendisine daha fazla para kazandıracak yatırımlar peşinde koşan zenginlere , vaatlerine göre imkân sağlaması onu sevmelerinin asıl nedeniydi . Birisi katırları ölen zengin bir toprak sahibine yüzlerce katır satmak istiyorsa Sten ’ e giderdi . Çünkü biliyor ki eğer katırları ona sormadan satarsa elinde kalan diğer katırları ansızın bir gece ölebilirdi ya da evindeki bir mum tesadüfen devrilip içindeki ailesiyle beraber tüm evini yakabilirdi .
Aynı şekilde aynı kişi yeniden katır satmak istiyorsa ama ihtiyacı olan yoksa o gece içinde birilerinin katırları hayvan veya haydut saldırısına uğrayabilirdi . Tabii bunların hepsi tamamen tesadüftü . Robert ile Jaden ’ ın konuşmaları arka planda birer uğultu olarak kalmayı bıraktı . Ağabeyinin sözleri kulağına ilişti . “ Kesin bir şeyler çeviriyor bu adam .
Güven olmaz ona .” “ O kalabalıkta ne yapabilir ki ?”
“ Doğru yapamaz ama biz de yapamayız . Belki de biz bir şey yapamayalım istiyor .” diyerek konuşmaya dahil oldu kendisi de . İkisi de sessizliğini bozan
Jonas ’ a bakarken diğer taraftan kendilerine yönelen biri gözüktü . Ulvir ilerdeki kalabalığı yararak kendine yol açtı ve üçünün bulunduğu boş tarafa doğru ağır adımlarla yanaştı . Babasının gelişini izlerken kendi düşüncelerine kulak verdi , istemsizce . Göğsünde hissettiği bu his neydi ? Korku . İç sesi kendi kontrolünün dışında cevaplamıştı . Bu adamın korkulacak hiçbir şeyi yok . Diye geçirdi içinden . Ne derse desin göğsünün içerisinde yer edinen korku ve kafasındaki sonu gelmeyen onca komplo teorisi içinde bulunduğu belirsizlikten dolayı hiçbir yere gitmedi . Yanlarına varan babasının gözlerine baktı . Umarım şimdi bir şeyler netlik kazanır . Atlarından indiler ve Ulvir ’ in ağzından çıkacak sözleri beklediler .
12
FKDAL Kültür , Sanat , Edebiyat Dergisi No : 3